1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Bereket Taşıyan Yollardan Yoksulluk Taşıyan Yollara
Bereket Taşıyan Yollardan Yoksulluk Taşıyan Yollara

Bereket Taşıyan Yollardan Yoksulluk Taşıyan Yollara

Mahkûmların ücret ve özgürlük karşılığı inşa ettiği yollardan, halkı dolara ve şirketlere mahkum ederek inşa edilen yollara geldik…

A+A-

“Yollar bir yurdun can damarıdır” demişti Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk.

Can veren damarlar, şifa da taşır, zehir de…

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında yollar, bereket taşımak için inşa edilmişlerdi. Yapılan her yol, köylünün üretimini şehre, şehrin üretimini köylüye ulaştıran kanallardı.

Bu yolların tamamı, yerli ve milli sermaye ile yapılmıştır.

Ve bu yollar halkın refah seviyesini yükseltmeye hizmet etmiştir.

 

YAPILAN HER YOL YOKSULLUK TAŞIDI

Ama maalesef 1980 yılından sonra yani 24 Ocak kararlarından sonra yapılan yollar, fakirlik taşımış, kıtlık taşımış sadece ve sadece yabancıları zengin etmiştir.

Şöyle ki;

Yol yapılması için kredi alınıyor; Yani yollar borç ile yapılıyor. Karşılığında halkın ekonomik geleceği ipotek ediliyor.

Bu yoldan geçecek araçlar, yabancı markalı olup, kredi ile alınıyor. Yani binilen arabalar borç ile…

Bu krediler, %80’inden fazlası yabancı sermayeli bankalar tarafından veriliyor.

Bu araçlar yine yabancı sermayeli sigorta şirketlerince sigorta ettiriliyor.

Bu araçların kullandığı akaryakıt borç ile alınıyor.

Bu sistem de karayollarında dönen her teker, yabancı bankalara servet olarak akıtıyor.

(Ne olur biriniz yanıldığımı söyleyin?)

10618b6a-836c-41b3-b51a-a75da0218c7b.png

KURULUŞTAN BİR ÖRNEK

Peki Cumhuriyet yönetimi bu işi nasıl çözdü.

Bütün yurt seferberlik halinde bu yurdun yeniden inşa edilmesine katıldı. Öğretmen ve veliler oluları inşa etti… Yerli sermaye imalathaneden fabrikaya dönüştü. İşçiler kendi çalışacakları fabrikanın inşasına katıldı… Köylü köyünde tarlasını ekti, sanayici fabrikasını yaptı…

Bunlardan biri de cezaevlerinde olan mahkum emeğinin değerlendirilmesiydi.

 

1941 yılında “On Yıllık Yol Programı” yapıldı.

“Yurdumuzun her tarafındaki iskele, istasyon ve şehirleri birbirine bağlamak için yeni bir teşebbüse girişilmiştir.” (1)

Hedeflenen yol 44 Bin Kilometre, yapım süresi ise on yıldır.

Peki bütçe hangi bankadan dolar olarak alınacak ve yüzde kaç faiz ödenecektir. İşte o yok… Türkiye’nin kuruluş felsefesinde, yabancıların egemenliğine bırakılacak her hangi bir yatırım yapılmamıştır. Tam tersine özel şirketlere ait demiryolları millileştirilmiştir.

O zaman bu işin bütçesi nasıl karşılanacak?

Dünyanın birbirine girdiği, her müttefikin dünya tarihini değiştirecek yıllar.

Yani, egemenlik hakların “minik bir ödün” verilmesi ile bu maliyetin yüzlerce kat fazlazı karşılanabilirdi. Ama Türkiye Cumhuriyeti böyle bir beceriksizliğe imza atmadı. Kendi gücü ile bu bütçeyi karşılama yoluna gitti.

“Bu iş için, vilayetlerin kendi bütçeleriyle yaptıklarından hariç, Nafia  (bayındırlık) Vekaleti de kendi hissesine düşen 13 bin kilometreyi yapacaktır. Ve 44 Bin kilometre olarak hedeflenen bu muazzam işin on senede tamamlanması için program hazırlanmıştır.” (1) 

9be492b4-07dc-4cdc-81ed-04863d10688c.png

MAHKUMLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bu program dahilinde çalışmak için 5.000 mahkum hazırdır. İlk çalışacak 600 Mahkum, 3 grup halinde memleketin değişik yerlerinde işe başlamak üzeredir. Diğerlerinin de noksanları ikmal edildikten sonra , bunlarda gruplara ayrılara çalışmalara başlayacaklardır.”(1)

 

MAHKUMLARA TANINAN HAKLAR

Yol işlerinde gönüllü olarak çalışacak mahkûmlar için Adalet bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı ortak bir çalışma yaparak mutabakata varmış ve bir genelge hazırlanmıştır. Bu genelgeye göre:

“Çalıştırılacak mahkum sayısı şimdilik 4.000 ile sınırlandırılmıştır. Bunlara sıcak yemek verilecek,yazın çadırlarda, kışın barakalarda yatmaları sağlanacaktır. Mahkumlar için örnek elbiseler hazırlanmıştır. Bayındırlık bakanlığı elinde sadece işinde uzman personel çalıştıracaktır.”(2)

 

BİR GÜN ÇALIŞMAYA İKİ GÜN AF

“Mahkûmların yol işlerinde çalıştıkları bir güne mukabil, mahkumiyet müddetlerinden iki gün affedilecek, gündelikleri bir bankaya yatırılacak, mahkumiyetlerini doldurup çıkarken kendilerine verilecektir. Bu surette mahkumlar hem para sahibi hem de bir iş sahibi olabileceklerdir. Açık havada dinç kalacaklar, işe alışarak ahlakları düzelecektir. Gönüllü olarak gelip çalışanlar, başkalarını işten alı koyarlarsa geri gönderilecektir…” (2)

 

Bu yöntemi eleştirenleriniz olabilir. Şüphesiz belki de olumsuz yanlar vardır. Ama burada mahkûmların mahkumiyet sürelerinin kısalması ve para biriktirmiş olmaları da olumlu olarak hatırlanmalıdır.

Yerli ve Milli sermaye ile yapılan yollar, yurda (mahkumlar dahil) özgürlük sağlarken; Dolara endeksli vegeçiş garantili yol ve köprüler koca bir halkı mahkum etmiyor mu?

 

  1. – 23.07.1941 Tarihli Türksözü Gazetesi
  2. – 22.07.1942 Tarihli Türksözü Gazetesi
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.