ŞEHRİN PİSLİĞİNDEN UTANIYORUZ

Dışarıdan gelen misafirlerimizin “Bu koca şehrin bu kadar pis ve bu kadar bakımsız olması, doğrusu şaşılacak bir durum” sözlerine üzülmemek elde değil.

HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADIK

Belediyeler yalnız kalbur üstü, sınırlı bir zümreye hizmet etmek amacı ile kurulmadığından, şimdiye dek belediye hizmetlerini, kendi yörenizde bir avuç menfaatçi akıldanelerinize tahsis etmenizi, henüz başkanlık görevine intibak edemediğinize yoruyor ve hoş karşılıyorduk. Fakat aradan bunca zaman geçmesine rağmen, şehirliye hizmet anlayışında hiçbir değişiklik görülmediğinden, yoksul vatandaşlar olan bizler, şahsınıza karşı beslediğimiz sevgi, güven ve ümitlerimizi maalesef kaybetmiş ve hayal kırıklığına uğramış bulunuyoruz.

FAZLA TUTUNAMAZSINIZ

Şehrin en işlek,en pis ve yılların harap etmiş olduğu yolumuzun yapılması için, ardı arkası kesilmeyen müracaatlarımıza karşılık, bir tek teselli cevabı dahi vermeye lüzum görmeyen bir belediye başkanının tutumu, halk psikolojisinden bi haber olduğunu göstermektedir.

Halk psikolojisinden anlamayan bir idarecinin de, halk arasında fazla tutunamayacağı teselli kaynağımız olmaktadır.

ŞEHRİ DÖRT YIL GERİYE GÖTÜRDÜNÜZ

Sayın Rais: “Belediye bütçesinde para yok” cümlesini ağzınıza sakız yapmış habire tekrarlayıp durmaktasınız. Bu sizin aczinizi göstermektedir.

Belediye bütçesine para bulmakta zorluklarla karşılaşacağınızı daha önceden hesaplayarak başkan olma çabanızdan vazgeçmiş olsaydınız, bu şehri dört yıl geriye götürmekten kurtarmış olacaktınız. Gene de her şey bitmiş değildir.

BELEDİYE ÇİFTLİĞİNİZ DEĞİLDİR

Halkın hizmetlerine maddi imkan hazırlayacak güç ve ağırlığı kendinizde göremediğinize göre, yerinizi “daha fazla zaman öldürmeden” bu imkanları sağlayabilecek ellere teslim ediniz ve bu vesile ile de olsa hürmetlerimizi kazanıp, güzel şehrimize yararlı bir iş yapmış olunuz, veya belediyeyi çiftlik misali hislerinizle idare etmekten kaçınmak zorunda olduğunuzu unutmayarak ‘Haklının Hakkını’ teslim etmekte tereddüt göstermeyiniz…

Saygılarımızla…

Bu mektubu kim, ne zaman, hangi belediye başkanı için yazdı?

Öncelikle itiraf edeyim ben yazmadım.

Bu mektup 22 mayıs 1969 Tarihinde Aydemir Emir adında bir yurttaşımız tarafından dönemin Belediye Başkanı Erdoğan Özlüşen’e yazılmıştır.

Aydemir Emir, Mestanzade mahallesinde adres de vermiş. Bir de not eklemiş:

“Yolumuzun yapılması için beş mahalle halkı olarak kanuni sessiz yürüyüş ile belediyeyi protesto edeceğimizi ve sonuna kadar direneceğimizi arz ederiz…”

BU MEKTUPLARIN KADERİ

Kanaatimce 1969 yılında yazılan bu mektup, PTT’nin yavaş çalışmasından dolayı belediyeye geç ulaşmıştır. Mektup binaya intikal ettiği zaman başka bir belediye başkanı görevdedir.

Başka mektuplar da yazılmış onlar da geç geldiğinden muhataplarına ulaşmamıştır.

Bu mektupların kaderi muhataplarına ulaşmamaktır.

Sonuç olarak mektuplar muhataplarına, muhataplar da mektuplarına ulaşmadığı için, bizim gibi mezar kazılarına malzeme oluyor.

Glagyatör filminin afişinde yazılı olan tema şudur: “hayatta yaptıklarımız sonsuzlukta yankılanır…”

ADRESSİZ KURŞUN

Merhum Erol Erk, (kendisi ile son yıllarında tanışma olanağım oldu) bu tip yazılar için, “Adressiz Kurşun” ifadesini kullanırdı. “Sen kurşunu sık, o gider yerini bulur” derdi.

Acaba bu mektup onlardan biri miydi?

Not: Şehrin pisliği konusu bu günlerde gündeme çok geliyor… Bundan sonra ki konu o… Belediyeleri eleştirmek kolay, peki ya ithal edilmiş halkın pisliği? Ondan hiç söz etmeyecek miyiz?