Başını Cama Çarpan Sinekler…
Bir Yeni Yıl Yazısı…
Aziz Nesin’in çok bilinen hikâyesidir: “Anıtı Dikilen Sinek”
Bir apartmanın bodrumunda yaşayan sinek ailesi... Bulduklarına şükrederen geçinen mutlu bir aile… Bir genç sinek hariç
Bu sinek, üst pencereye bakar, oradan bir ışık sızmaktadır. Küçücük pencereden sızan ışık, yaşadıkları bodrumu aydınlatıyorsa, kimbilir ötesinde ne muhteşem aydınlıklar vardır… Bu aydınlığı keşfetme aşkıyla yanıp tutuşuyor. Ve ve oraya doğru uçunca başı cama çarpıyor.
Yeniden deniyor… Yeniden… Her seferinde daha büyük bir güçle. Yaşlı sinekler:
“Yapma evladım, biz yıllardır denedik olmadı… Kendini heder etme.”
“”Bir yolu olmalı” der Genç Sinek…
Öylesine hırslanır ki geri geri gider ve tüm gücüyle aydınlığa saldırır ve başa cama çarpıp ezilir. Yarım saat sonre evin hizmetçisi gelir, camdaki pisliği siler, sinek ölüsü yere düşer. Ailenin bütün getrleri ölü sineğin çevresinde toplanır:
“Kahramandı… Büyük idealleri vardı… Hiç yılmazdı… Gurur kaynağımızdı…” diyerek orayı anıt yaptılar.
HEBA EDİLEN ÇEYREK YÜZ YIL
Çeyrek yüz yıl… Evet, evet çeyrek yüz yıl… her yıl aynı cama çarpan düşünceler:
“Önümüzdeki yıl iyi olacak…”
Aklı selimler itiraz eder: “Arkadaş yapma, etme, bu yol bir yere çıkmaz….”
“Hayır bu yolun sonu aydınlık… Gelecek yıl bu yıldan güzel olacak…”
Başını cama çarpan sinekler gibi, “gelecek yıl bu yıldan iyi olacak…”
Olmuyor kardeşim, olmuyor! Anlayın işte…
Nasıl ki ahlaktan vazgeçerek din inancı olmazsa, demokrasiden vazgeçerek de Cumhuriyet olmaz…
Anayasa’nın ilk dört maddesinin tartışıldığı ortamda, bu yol bir yere gitmez… Gitmiyor!
Bu ülkenin sadece çeyrek yüz yılını değil, yüz yıllık Cumhuriyet birikimlerini heba ettiniz.
İçte devletin mekanizmasını bozduğunuz gibi, dışta ne yaptığınızı bilmez hale geldiniz.
Türkiye’nin kuruluş değerlerinden saptınız… Neden? Ne uğruna?
Son seçimlerde terörist başı dediğiniz caninin görüntülerini CHP ile yan yana getirerek “Teröristleri TBMM’den atacağız… terörün kökünü kazıyacağız… Hazine yardımlarını keseceğiz diyordunuz… Sahtesi bir işe yaramadı, şimdi gerçeğinden medet umar hale geldiniz… Terörist başı bulunmaz Hint kumaşı oldu… Ne oldu? Başınıza taş mı düştü?
Neden? Ne uğruna?
Bir köylüyle konuşuyordum…
“Biz hazine sandığı üzerine oturmuş fakir insanlarız” diyordu…
Anadolu coğrafyasında et ithal etmek utanç vericidir.
Tarımsal ürünleri dışarıdan almak… Utanç vericidir…
Fakirliği ortadan kaldırmak yerine, fakirliği yönetmekten ne zaman vazgeçeceksiniz?
Parti çevresini toparlamak yerine, ülkeyi nasıl toparlayacaksınız?
Bir ateş çemberi içindeyiz…
Ne yapacaksınız? “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesine nasıl döneceksiniz?
Yani bir yıla daha giriyoruz.
Sorunlar her yıl katlanarak çoğalıyor…
Çözümden değil çözümsüzlükten medet uman kadrolarla bir yere varılmıyor, artık bunu kavrayın…
Bu yanlıştan dönün artık…
Başı sürekli cama çarpan politikalarla bu ülkenin yönetilemeyeceğini anlayın…
Bu ülkeyi hamaset nutukları değil, plan, program ve hedefler kurtaracaktır.
Zengini daha zengin etme alışkanlığından vazgeçin…
Yeni yılda, cumhuriyetin demokrasi ile taçlanacağı müjdesini verin…
Demokrasinin ihmal edildiği sistemde cumhuriyet, keyfi yönetimlere dönüşür.
Eğitimde, sağlıkta, adalette, üretim araçlarının ve üretilen değerlerin adil paylaşımında demokrasisi gerçekleştirin artık!
Demokrasiye gizlenmiş monarşi ile bir yere varılmayacaktır…
Yeni yılda, başınızı cama çarpmayacağınız anlayışlarda buluşmak üzere…
Bekir Sıtkı Özer
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.