Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Tele 1 Tv’de Tuluhan Tekelioğlu’nun sunduğu “Hayatın Rengi” programına katılarak “Baro başkanları neden yürüdü?” ve “Yapılmak istenen Avukatlık Yaşası değişikliğinin adalet sistemini nasıl etkileyeceği?, yurttaşlarımızın adalete erişimleri konularında değerlendirmelerde bulundu.

Geçmişten günümüze Avukatlık Yasa Değişikliği’nin 5 defa gündeme geldiğini hatırlatan Baro Başkanı Av. Veli Küçük, “Son olarak 2018 yılında Türk Tabipler Birliği ve Türkiye Barolar Birliği’nin isimlerinde yer alan ‘Türk’ ve ‘Türkiye’ kelimelerinin kaldırılması üzerinden gündeme gelmişti. Pandemi sürecinde, ülkemizin yaşadığı ekonomik ve işsizlik gibi sorunları varken meslek odalarının yapısının tartışılmaya açılması çok yanlıştır.” dedi.

Av. Veli Küçük,  tepeden inme ve dayatmacı bir yaklaşımla karşı karşıya olduklarını ifade ederek, “Son dönemde barolar yapılan hukuksuzluklara karşı sesini yükselten, evrensel hukuk kurallarından yana tavır alan kurumlardır. Baroları siyasi iktidarın kendi eksenine alamadığı, yandaş hale getiremediğini hepimiz biliyoruz. Otorite tarafından yapılmak istenen ‘çoklu baro’ veya  ‘alternatif barolar’ adı altında baroların bütünlüğünü bozarak işlevsiz hale getirmek ve tamamen susturmaktır. Barolar sadece bir meslek örgütü değil, yargının üç kurucu unsurundan biridir. Barolar kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşudur.

Yargı nasıl bağımsız olmalıysa savunmayı temsil eden avukatlar da özgürlüğü esastır. Barolar, iktidarın güdümünde değil bağımsız olmalıdır. Dünyada en demokratik kuruluş Barolardır. Barolar insan haklarını ve hukuk devleti ilkelerini korur. Barolar kadınların, çocukların, yoksulların, ezilenlerin, mazlumların, emekçilerin, tüm ötekileştirilenlerin ve dezavantajlı yurttaşların hakkını koruyan örgütlerdir.

Çoklu Baro hukuk devletini tamamen yok edebilecek tehlikeli bir yapıdır. Hükümet güdümünde kurulacak olan Barolar üyelerine imtiyaz sağlayabilir.” şeklinde konuştu.

Yargının günlük politikalara alet olmaması gerektiğinin altını çizen Baro Başkanı Av. Veli Küçük, “Yargıya güvenin yüzde 20’lere düştüğü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesinin zedelendiği ülkemizde, insan hakları ve onurunun esas alındığı, barışın egemen olduğu, farklılıklarımızla zenginleştiğimiz ve aynı zamanda hukukun üstünlüğünde toplumsal dayanışmamızı güçlendirdiği bir ülke olmak istiyoruz.”

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun güven sorunu yaşadığı ve temsiliyetini  kaybettiği gerekçesiyle yönetim kurulundan 4 üyenin de bu anlamda tavır alarak istifasının doğru ve yerinde olduğunu ifade etti.

Av. Veli Küçük, Baroların, tüm itirazlarına rağmen düzenlemeden vazgeçmeyen siyasi iktidarın hazırladığı yasa değişikliği teklifine karşı tüm ilimizde dahil tüm şehirlerde demokrasi kitle örgütleri ile bir araya gelerek  “savunma yürüyüşü” ve basın açıklamaları yapacaklarını da duyurdu.