Ayhan Barut başında Adana kasketi, elinde pamukla kürsüye çıktı
Pamuk ve narenciye üreticilerinin feryadı Meclis'te yankılandı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, başında Adana kasketi, elinde pamuk ve narenciye ürünleriyle çıktığı Meclis kürsüsünde çözüm bekleyen üreticilerin taleplerini haykırdı. Tüm dikkatleri üzerine çeken Ayhan Barut, pamuk ve narenciye üreticilerinin sorunlarına çözüm üretilmesini, acil destek verilmesini ve çiftçilerin Ziraat Bankası'na olan borçlarının faizsiz 2 yıl süreyle ertelenmesini istedi.
KASKETİ TAKTI, ÇİFTÇİ VEKİL OLARAK KONUŞTU
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Levent Gök'ün yönettiği TBMM Genel Kurulu'nda gündem dışı söz alan Ayhan Barut, beraberinde getirdiği pamuk ve narenciyeyi kürsü önüne koydu. Barış Pınarı Harekatı'na katılan askerlere dualar gönderdiklerini belirten Ayhan Barut, ayrıca 10 Ekim Ankara Katliamı'nda yaşamını yitirenleri anıp sorumluları lanetledi. Meclis kürsüsünden bugüne dek eğitimden sağlığa bir çok soruna dikkat çektiğini ifade eden Barut, Adana kasketini başına takıp bu andan itibaren çiftçilik yapan bir milletvekili olarak konuşacağını söyledi. Uzun süre alkışlanan Barut, "Belki Toroslar'ı aşmayan sesimizi buradan duyururuz değerli arkadaşlar" dedi.
"PAMUK VE NARENCİYE ÜRETİCİLERİ CAYIR CAYIR YANIYOR"
Tarımsal üretim ve üreticilerin karşılaştığı sorunlardan söz eden Ayhan Barut, şöyle devam etti:
"Beyaz altın ve nazlı gelinimiz pamuğumuz ile narenciyemiz, maalesef kolay yetişmiyor, binbir emekle, bin bir masrafla, sarı sıcağın altında, 50 derece sıcağın altında Çukurova'da yetiştiriliyor. İşte burada sizlere 'Yandım anam' diye feryat eden, sağır sultanın bile duyduğu ama AKP iktidarının ya duymadığı ya da duymamazlıktan geldiği Çukurovalı üreticilerimizden, özellikle tek suçu üretmek olan, cayır cayır yanan pamuk ve narenciye üreticilerinden bahsetmek istiyorum. Pamuk, tekstil ve konfeksiyon sanayisinin başta olmak üzere 30'dan fazla iş kolunun hammaddesidir, katma değeri yüksek bir üründür. Ülkemizin yıllık ihtiyacı 1.5 milyon ton olup geçen yıl 900 bin ton üretildi, bu yıl ise 700 bin ton civarında rekolte bekleniyor. Ürettiğinden fazlasına 1.5 milyar dolar para vererek ithalat yapacağız. 'Yerliyiz ve milliyiz' diyorlar. Sizin yerliliğiniz ve milliliğiniz bu mudur?"
"TARIM BAKANI NEREDE?"
Çukurova'da pamuk hasadının sürdüğünü aktaran Ayhan Barut, şöyle konuştu:
"Geçen yıl kütlü pamuk fiyatları 4.5 lira civarındaydı bu yıl 3 lira civarında. Geçen yıl üreticilerimiz dönüme 650 kilogram pamuk aldı, desteklemenin yüzde 30'unu adeta cezalandırırcasına keserek 500 kilograma düşürdünüz. Bu yıl da üreticilerimiz geçen yıla göre daha düşük verim aldı ve mağduriyeti arttı. Buna karşın, mazottan tarım ilacına, tohumdan gübreye, suyundan elektriğine kadar her şey 2 kat zamlandı. Pamuk üreticisi zorda, pamuk üreticisi zararda, korkulu ve endişeli bir bekleyiş içerisinde. Soruyorum buradan, bu memleketin Tarım Bakanı nerede? 'Yerliyiz ve milliyiz' diyenler nerede? Kanayan bu yarayı görmüyorlar mı? Önümüzdeki yıl bu pamuk tarlalarının boş kalmasını ya da başka ürüne dönmesini istemiyorsanız, eğer biraz vicdanınız varsa, eğer biraz yüreğiniz sızlıyorsa, pamuktaki destekleme primini en az 1.5 lira olarak açıklar ve peşin ödersiniz. Ayrıca 'İki yıl ek, üçüncü yıl ekmezsen prim alamazsın' sistemini derhal iptal etmelisiniz."
"NARENCİYEDE DE DURUM AYNI"
Pamukta sorunlar yaşanırken narenciyede de durumun farklı olmadığına değinen Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"Yıllık 5 milyon tonluk narenciye üretiminin üçte biri Adana'dan karşılanıyor. Narenciyede gerek son yıllarda uygulanan yanlış siyasi politikalar, gerekse Akdeniz Meyve Sineği zararlısı nedeniyle Rusya'ya ve Ukrayna'ya giden mallarımız geri dönüyor. Buradaki pazarları artık kaybetmek üzereyiz. Yeni bir pazar arayışı içerisinde üreticiler. Bir de bu yıl bölgemizde, bahar aylarında mevsim normallerinin üzerinde oluşan aşırı sıcak ve poyraz, verim düşüklüğüne neden olmuştur. O dönemdeki çiçeklenmeleri dökerek verimleri çok aşağı çekmiştir. O dönem çağrı yapmıştık Tarım Bakanına, 'Afet ilan edilsin' diye ancak yine kulaklar tıkandı. Şimdi hasat zamanı. Narenciyede yüzde 50 ile yüzde 70 arasında verim kaybı var, bazı ağaçlarda da hiç ürün yok. Fiyatlar geçen yılki fiyatlarda ve 2018 yılı DFİF destekleri hala ödenmemiştir."
"BORÇLAR FAİZSİZ 2 YIL ERTELENSİN"
Üreticilerin yaşadıkları sorunlara her geçen gün yenilerinin eklendiğine işaret eden Ayhan Barut, şunları vurguladı:
"Üretici perişan, can çekişirken üreticiyle alay edilir gibi bir puanlama sistemi getiriliyor. Nedir bu puanlama? Çiftçilerimiz üniversite sınavına mı giriyor, KPSS'ye mi giriyor ya da siz kendinizi bir banka sanıp kredi kartlarına bonus puan mı biriktiriyorsunuz? Hayırdır efendiler, bu çiftçileri bu kadar desteklememek nedir? Çiftçilerden az puan alan az destek, çok puan alan çok destek alacakmış, gülelim mi ağlayalım mı? Çiftçimizin aklıyla alay etmeyin. Çiftçilerimizin Ziraat Bankasına borçları var ve bu kredileri ödeyemiyorlar. Nasıl ödesinler? Geçtiğimiz günlerde burada bir yasa çıkarıldı, büyük holdingler kurtarıldı. Milletin gerçek efendisi olan çiftçi için lütfen, burada elimizi taşın altına koyalım ve çiftçilerimizi kurtaralım. Çiftçi borçlarını iki yıl faizsiz erteleyelim. Bereketli toprakların, Çukurova'nın yetiştirdiği en büyük yazarlardan Yaşar Kemal 'Dağın öte yüzü güneşe bakıyormuş çocuklar, de hadi, davranın, güneşle sohbetimiz var, geç kalmayalım' diye bize öğüt verir. Aynı duygularla üreticilerimiz için geç kalmayalım, yol yakınken ve vakit varken birlikte bu enkazı kaldıralım diyorum. Bu pamuğu ve narenciyeyi kurtaralım arkadaşlar."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.