Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Sosyal Hukuk’un “Avukatlığın Bugünü ve Geleceği - 4: Avukatlık Kanunu Tartışmaları ve Baroları Tasfiye Girişimi” konulu online söyleşiye katıldı. Av.Bengi Kara’nın hazırlayıp, sunduğu programda ülke gündeminde önemli yer teşkil eden baroların yapısı ve seçim sistemi hakkında görüş ve düşüncelerini paylaştı.

Avukatlık Kanunu’nda yapılması planlanan düzenlemede, "çoklu baroya, barolara kayıt zorunluluğunun kaldırılmasına, Avukatlık Kanunu'nun 76. ve 95. maddelerinin değiştirilmesine, baro seçimlerinde nispi temsil sisteminin getirilmesine ve delege yapısının değiştirilmesine" değin tüm soruları yanıtladı. Ayrıca taslakta yer alan ticari faaliyet ve şirketleşme ile şubeleşme girişimleri hakkında “Avukatlığın ruhuna aykırı, mesleği tamamen ticari hale getirecek popülist bir yaklaşım” olarak değerlendirdi. 

Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük,  “Barolar sadece bir meslek örgütü değildir, barolar sadece bir sivil toplum kuruluşu da değildir, baroların yapısı T.C. Anayasası ile güvence altına alınmıştır. Avukatların baroya üye olmaları Anayasanın 135. Maddesinin bir gereği olup aksi anayasaya aykırılık teşkil eder. Barolar yargının üç kurucu unsurundan savunmayı temsil eden, uluslararası sözleşmeler ışığında bağımsız çalışan avukatların çatısıdır. Bu anlamda barolar kamusal faaliyet sürdüren bir kuruluştur. Baroların bu sorumluluklarının ve çabalarının en üst düzeyde devamı ettirmek gerekir. Barolar gibi adaletin, hak ve hukukun temsilcisi kurumların olmasından kimse rahatsızlık duymamalıdır. Baroların bütünlüğünü bozacak olan tasarı halindeki bu düzenlemeden derhal vazgeçilmelidir. İstediğimiz tek şey; ülkemizin kurum ve kuruluşlarıyla hukuk devletini iliklerine kadar hissettiği bir yaşam bilincinin ortaya konulmasıdır.”

“BAROLAR KİMSESİZLERİN KİMSESİSDİR”

Baroların hak, hukuk ve adalet arayışında kendilerini korunaksız hisseden tüm yurttaşların yanında yer aldığını hatırlatan Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, “Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bir veciz sözünde Cumhuriyetimizi; “kimsesizlerin kimsesi” olarak nitelemiş, barolar da yurttaşlarımızın bir nebze de olsa hak ve adalet arayışındaki kimsesidir. Barolar ne iktidarın ne de muhalefetin yanında ya da karşısında değildir, barolar, adaletin tesisi, hukukun üstünlüğü, insan haklarının korunması ve demokrasinin varlığı adına yapılan doğruların yanındadır. Avukatlık Kanunu’nda bir değişiklik yapılacak ise en güzel ve yararlı sonucun alınması için 80 baromuzun da görüşleri alınmalı ve fikri anlamda aktif olarak barolarımız bu süreçte yer almalıdır.”