Adana'da İş insanlarıyla bir araya gelen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, burada yaptığı konuşmada, ATO'nun ticaret, barış, işbirliği yapma kültürü barındırdığını belirtti.

Dünyada serbest ticaretle ilgili problemlerin barış ve işbirliğine de yansıdığını aktaran Çelik, "Dünyada aslında her yükselen güç yükselişini serbest ticaret dalgasının üzerinde sörf yapmaya borçludur. Ticaret, tüccar, dünyanın her tarafında ne kadar güçlüyse, daha çok işbirliği alanı üretebiliyorsa hem dünya barışı hem bulunduğu ülkenin gücü o kadar çok pekişmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Dünyada çok ciddi meydan okumaların olduğunu belirterek, Rusya-Ukrayna Savaşı'na dikkati çeken Çelik, şöyle devam etti: 

"Artık savaşlar dönemi kapandı denilirken ilk defa böyle bir tabloyla karşı karşıya kalındı. Rus ve Ukrayna tahılının dünyadaki tahıl üretiminin önemli bir miktarını karşılaması sebebiyle ilk defa dünyada Avrupa bölgesi dahil olmak üzere gıda, tedarik zincirlerindeki ve tabii ki doğal gazda ilgili kriz ortaya çıktı. Bütün bu tablo bize şunu gösteriyor. Bildiğiniz dünya değişiyor. Benim çok sevdiğim bir düşünürün güzel bir sözü vardır; 'Eski dünya ölüyor, yeni dünya doğamıyor. O yüzden şimdi canavarlar zamanı.' Evet eski dünyanın ölmekte olduğunu, 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan düzenin dikişlerinin yavaş yavaş sökülmekte olduğunu görüyoruz. Yeni bir dünyanın doğum sancılarıyla kendisini çok göstermiyor. O zaman da kuralsızlıklar, istikrarsızlıklar pek çok kaotik gelişme hepimizin önüne bir problem, meydan okuma olarak gelmeye devam ediyor. Bütün bu tablo içerisinde yapmamız gereken, biricik memleketimizi, göz bebeğimizi, Türkiye'mizi siyasi, demokratik, ticari, finansal ve diğer açılardan istikrarlı tutmaya çalışmak. Bütün bu sorunlarda ara bulucu olarak bütün bu meselelerin çözümüne katkı sağlamaya çalışmak."

Çelik, Türkiye'nin birçok tehditle içli dışlı olan bir coğrafyada bulunduğunu vurgulayarak, "Biz bütün bu coğrafyanın içerisinde bir istiklal alanı, istikrar adası, istikrar ülkesi olarak bütün bir bölge için ilham kaynağı olmaya devam ediyoruz. Bunda da tabii ki ticaret erbabının, esnafımızın, tüccarlarımızın bütün bir bölgeyle işbirliği içerisinde bahsettiğim şekilde ticari akışkanlıkları arttırması, ticaret yollarını açık tutması, ticari işbirliklerini güçlü bir şekilde ortaya koymasının çok büyük bir önemi var." diye konuştu.

"Küreselleşmiş bir dünyada en zayıf halkanız kadar güçlüsünüz"

Tahıl krizinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, esir takası konusunda olduğu gibi ortaya koyduğu ara buluculuğun dünyanın çok önemli bir meselesini çözdüğünü belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Arkasından baktık ki yine bir çifte standart var. Yine bu tahılla ilgili olarak Avrupa'nın zengin ülkeleri payına düşeni alırken fakir Afrika ülkeleri payına düşeni alamıyor. Şimdi bu kadar küreselleşmiş bir dünyada en zayıf halkanız kadar güçlüsünüz. Bunu en son pandemide gördük. Siz dünyada kendi ülkenizle ilgili ne kadar tedbir alırsanız alın dünyanın bu kadar çok iç içe geçtiği bir ortamda eğer bir ülkede pandemiyle ilgili yeterince tedbir alınamıyorsa aşı yoksa, salgın devam ediyorsa, o bütün dünyada alınan tedbirlerin vardığı yeri aşağıya düşürüyor. Ölüm sayıları artıyor, insanlar hayatını kaybediyor ve dünya yine büyük bir salgın tehdidiyle karşı karşıya olmaya devam ediyor. Burada bir şey görüldü. Ekonomisi bizden güçlü ya da diğer alanlarda Türkiye'yle mukayese edildiği zaman daha güçlü gözüken ülkelerin hiçbirinin uçağı kalkıp da başka ülkelere herhangi bir şekilde maske yardımı ya da diğer tıbbi yardımlar götürdüğü görülmedi. 
Uçaklarımız, milletimizin selamını götürerek, pandemi döneminde imkanı olmayan, yeterince gücü olmayan, ihtiyacı olan ülkelere bu yardımları yaptı. Aslında Türkiye'nin burada yaptığı şey, gerek sağlık konusunda gerek diğer alanlarda, hem bölgeye hem küresel sisteme mesaj verme açısından istikrar adası olmaya devam ettiğini gösteren bir durum."

"Kilit mesele istikrardır"

İstikrarın önemine vurgu yapan Çelik, "Bir ülkenin istikrarlı bir şekilde yönetilmesi, siyaset dosyalarının güçlü bir şekilde içeriklendirilmesi, sizin ürettiğiniz emeğin kıymetlenmesi, pekişmesi, büyümesi, güçlenmesi ve zenginleşmesi açısından da son derece kritiktir. Memleketin üretiminin artması, istihdamın artması demek, memleketteki demokratik kazanımların da korunması demektir. Bir ülkenin demokrasisiyle, o ülkenin orta sınıfının güçlü olması arasında yüzde 100 bir bağlantı vardır. Kilit mesele istikrardır." ifadesini kullandı.

Çelik, demokratik yolla seçilmiş liderler içerisinde dünyada en tecrübeli kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirtti.

Demokratik dönemlerde Türkiye'nin büyüdüğünü, vesayet dönemlerinde ise küçüldüğünü belirterek, "Vatandaşımızın iradesi işin içinde ne kadar olursa, bu ülke o kadar büyür. Vatandaşın iradesi devre dışı bırakıldığı zaman bu ülke küçülür. Bundan 100 yıl evvel içinde bulunduğumuz şartlara bakın. O şartlar içerisinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'Efendiler yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz' demişti. O zamandan itibaren biriciğimiz, göz bebeğimiz, Cumhuriyetimiz ilan edildi. O günden beri de daha güçlendirmek, kuvvetlendirmek için cumhuriyetin değerlerini korumak için hepimiz var gücümüzle bulunduğumuz alandan çalışıyoruz." diye konuştu.

"Kafalarındaki model hayata geçmeyecek"

Türkiye'nin siyasetini, demokrasini, ticaretini, ekonomisini dışarıdan yapılan saldırıların geriletmediğini vurgulayan Çelik, şunları kaydetti: 

"Her zaman için içeriden üretilen vesayet ve istikrarsızlık olmuştur. Türkiye'nin içindeki istikrarsızlık, kavgalar bunu getirmiştir. Şimdi yine karşımıza başka bir model çıkıyor. Bir cumhurbaşkanı olacak, onun 7 yardımcısı olacak. Bunun 6-7 tanesi ortak karar almadan, herhangi bir karar alınamayacak, herhangi bir atama da yapılamayacak. Peki cumhurbaşkanı adayını belli ederken birisi masadan kalktı, 'Burası kumar masasıdır' dedi ve gitti. Şimdi aynı masayı gözünüzün önüne getirin. Allah korusun, inşallah öyle bir şey olmayacak asla. Getirin gözünüzün önüne, Türkiye'nin önemli bir kararı var. O kararda masadan biri kalktı. Hepsinin mutabakatı olmadan karar da alınamayacak. Memleket ne yapacak? Onların arasındaki küslüğün giderilmesine bakacak. Böyle memleket yönetilebilir mi? Kafalarındaki bu model hayata geçmeyecek. Bu modeli hayata geçirme fırsatları olsa, Türkiye'ye ağır zarar verecek çok ağır bir vesayet yeniden hortlar. O zaman Türkiye eski iç meselelerine, sıkıntılarına, iç kavgalarına yeniden döner."

ATO Başkanı Yücel Bayram, toplantının ardından desteklerini esirgemeyeceklerini ifade ederek Çelik'e hediye sundu.