Üretim artışı ve üretim teşvikleri,
İstihdam ve teşvikleri,
Girişimcilik teşvikleri...
 bu ülkenin en önemli konuları olmalıdır.

Sizce Türkiye’nin en önemli sorunu nedir diye sorulduğunda, uzun yıllardan beri istisnasız :

" ekonomi, pahalılık ,geçim sıkıntıları, işsizlik, gençlerin umudunu tüketmesi " ilk sıralarda geliyor. 

Bu sorun çözülmeden, halkın gelirlerden aldığı pay yükselmeden, gelir adaleti sağlanmadan toplumsal huzur ve mutluluktan bahsedilemez.

Ne yapmalı?

Devlet bol bol memur alarak bu sorunu çözebilir mı? 

Yeni işyerleri, fabrikalar açabilir mi?

O halde devlete düşen: yatırımcıyı/girişimciyi desteklemek, işlerini kolaylaştırmak, yatırım ortamı hazırlamak, iyileştirmek ve kolaylaştırmak olabilir. Proje bazlı girişimcilik destekleri hayata geçirilmelidir.

Bunun için atılacak en önemli adımlardan biri de, ihtiyaç duyulan alanlarda nitelikli personel yetiştirmek için mesleki eğitimi uygulamasını arttırarak, nitelikli hale getirmek, mevcut işyerlerinde eğitim ve elemanları yetiştirici faaliyetleri teşvik etmek olmalıdır.

Bunlara ilaveten; girişimcilere üretim yeri hazırlamaya destek olunmalı.
Bu konuyu biraz daha açalım :

TOKİ, yüzbinlerce fazla konut yapmış, ucuz fiyatla, uzun vadeyle vatandaşa satmıştır. Bu edinilen deneyimlerle, TOKİ iş dünyasına yönelik çalışmalar da yapmalıdır. 
 
TEKLİFİMİZ:
1-TOKİ, en önemli sorunu finansa ulaşma olan; küçük, orta boy sanayicimize;  2-3-4-5-10 bin metrekarelik, içerisinde büro, yemekhane, soyunma odaları, wc, duş vs olan fabrika binaları yapsın. Bu binalar OSB'lerde yer alsın ve peşinatsız 20 yıl vade ile satılsın.

Bu teklifimi daha önce de yapmıştım. Ulusal bir gazetede yayımlanan bu teklifimiz, o dönemin çevre ve şehircilik bakanı tarafından çok beğenmiş, TOKİ, İnegöl OSB'de ön teklif toplamıştı. Rekor denecek kadar ilgi gördü. Bir süre uygulandı, ancak devam ettirilmedi.

2-Belediyelere sağlanacak kaynakla; küçük esnaf için mesleklerin kümelendiği, ihtisas küçük sanayi siteleri inşa edilmelidir.
Esnaflara uzun vadeli, uygun taksitlerle satılacak  bu işyerleri ekonomiye olumlu büyük katkılar sağlayabilir.

En önemli sorunu, finansa erişmek olan esnaf ve küçük sanayicilerimiz için , cazip, uzun vadeli krediler sağlanabilmeli.

3-İş fikrine, akıllı projelere, inovatif yatırımlara uzun vadeli finans desteği sağlanmalı.
 

4-Tecrübeli ve markalaşmış işyerleri teşviklerle desteklenerek eleman yetiştirilen okul-işyeri kapsamına alınsın. Meslek öğretmenleri ve piyasa usta ve mühendislerinin gözetiminde yetişen nitelikli öğrenciler işe yerleştirilmeli.

KOSGEB’in girişimcilik eğitimlerine katılan 1 milyona yakın girişimci adaylarında sadece %2-3 ü işyeri açabildi. Büyük bir heves ve motivasyonla bu eğitimlere katılanlar arasında çok güzel iş fikirleri, heyecanlar iyi yönetilemediği için çöp oldu gitti.

Türkiye’nin en güçlü yanı: 

Genç ve dinamik gençliğidir. Bu güçlü yanımızın desteklenmesi ve yönlendirilmesi devletimize, STK’larımıza, üniversitelerimize ve meslek erbaplarına düşüyor. Son birkaç yılda ülkeyi terk ederek başka ülkelere giden sadece doktor sayısı 3 bine ulaşmış. 

Yazık degil mi bu harcanan kaynaklara?

Ya diğer yetişmiş insanlarımız? 
Yazılımcılar, mühendisler,  mimarlar, genetikçiler...

Uzun yıllar organize sanayi bölgesi yönettim, ülkenin en büyük sanayi odalarından birinde genel sekreterlik yaptım .Bu deneyimlerime dayanarak iddia ediyorum ki rasyonel bir seçimle 20 şehirde seçilecek alanda TOKİ  tarafından inşaa edilip, cazip taksitlerle sanayicilere sunulacak, çeşitli tip ve boyutlarda 10.000 fabrika büyük ilgi görecektir. Bu fabrikaların;  istihdama,üretime, ihracata ...özetle  ekonomiye ve kalkınmaya etkileri olağanüstü boyutlarda olacaktır.

Bu yatırımlara ilaveten gelişmiş ülkelerin çok uzun yıllardan beri uyguladığı "PROJE BAZLI TEŞVIKLER" ülkede yepyeni pozitif ekonomik rüzgarların etmesine sebep olacaktır.

Sığınmacılar  için harcanan miktarda kaynak bulunabilirse bu ülkenin kaderi değişir. Ben inanıyorum ki; yukarıdaki, her biri piyasa deneyiminden süzülmüş öneriler için devletimiz kaynak bulabilir.

Başka Türkiye yok. Güçlü ekonomi , güvenli gelecek, umutlu nesiller demektir.