Akay'dan samimi açıklamalar
Boşuna 'Akif Abi' demiyorlar
Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, Radyo Deva’da Derya Yüksekdağ’ın moderatörlüğünü üstlendiği ‘Deva’da Gündem’ programında gazeteciler Süleyman Yalçın ve Ali Boz’un sorularını yanıtladı.
Akif Kemal Akay, Seyhan’da 250 binden fazla Suriyelinin yaşadığını ve Suriyelilerin sorunlu kişiler olduğunu belirtti. Ekonomik sıkıntıların fazlaca hissedildiği Adana’da hala iş yükünü Seyhan’ın çektiğini söyledi.
ADAY DEĞİLDİM, ŞİMDİ HER GÜN 100 KİŞİ İŞ İSTİYOR
Adaylık konusunda planım yoktu, zaman kaybettim. 5 aylık sürede hizmet üretmemi geciktirdi. Buradaki en temel nokta işsizliğin yoğun olması. Her gün yaklaşık iş isteyen yüz kişi ile görüşüyorum. Bu talepleri özel kaleme ya da insan kaynakları üzerinden değil direkt olarak benden telefonda ve yüz yüze iş isteyenler oluyor. Tebrik için arayanlar ve gelenler var, randevu isteyenler var. Elbette insanlar sevdikleri seçilmiş insanları kutlamalılar ancak hizmet üretebilme konusunda bu bize engel oluşturuyor. 5 aylık sürede Seyhan Belediyesi kadrolarını da tanıma imkânım oldu. Kadrolarımla aramda biraz yöntem farklılıklarını gözlemledim. Görevden almak düşüncesi bir yana yer değişikliği yaptığım bürokrat sayısı 10’u bulmaz. Burada daha ziyade ekip anlayışıyla çalışmak istiyorum. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile bu noktada büyük benzerliklerimiz var. Gerek parti geçmişimiz gerekse özel iş hayatımızı buna örnek olarak gösterebilirim.
KIRSAL KALKINMA İLE İŞSİZLİĞE ÇÖZÜM ÜRETECEĞİZ
Üretimi arttırmak ve dezavantajlı gruplar başta olmak üzere ihtiyacı olan tüm sosyal kesimlere bir şekilde katkıda bulunmak. Gelirlerine destek ya da gelirlerini harcama noktasına maliyetlerini düşürmek gibi bir düşüncemiz var. Aslında her türlü üretimi arttırmak temel amacımız. Kırsal kalkınma dediğimiz unsur tarıma dayalı ve tarım sonrası süreçleri içeriyor. Tarımsal üretim konusunda Türkiye’de en becerikli kent Adana’dır. Hiçbir üretim sıkıntısı olmayan bir şehir. Burada mesele, kaynakların azalması, şehir merkezi dışında yaşayan insanlarımızın gelirinin arttırılması. Bugün dünyanın en gelişmiş ülkelerine baktığımız zaman çok ciddi kent kadar refah, yaşanılabilir alanlar-hayatlar yaratmaktır. Ama bugün baktığımızda işsizliğin en çok hissedildiği kent Adana olmuş durumda. Örnek vermek gerekirse bugün Karaisalı biber satıcıları ile birlikteydim. Karaisalı biberimizi üretmek değil, biber sonrasında salçayı, toz biberi, közleme, konserve yaparak bu tarım ürününün tarım sonrası sanayi dediğimiz kısmına geçebilirsek katma değerini arttırarak istihdamı katkı sağlayacaktır.
Adana özellikle 1980’den sonra hem kendine fazlasıyla yeten hem de bütün Türkiye’yi besleyen bir kentti. Sonra bir şekilde kenara itildi. Sanayimiz yok oldu, neredeyse fabrikalarımızın tamamı kapandı. Adana’nın etrafındaki bütün iller 1980’den sonra teşvik aldılar. Mersin, Niğde, Karamanmaraş, Gaziantep, Osmaniye bir şekilde teşvik aldı. Teşvik almayan tek şehir Adana. Adana’ya bu süreç içerisinde yatırım yapacak bir tek bakanlık verilmedi. Devletten bir şey beklemenin artık manası yok. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Bir şey var ama ne olduğunu bilmiyorum. Devlet adına sevindiğim şeyler de var. Bütün devlet kuruluşlarıyla başta Adana Valiliğimiz ile çok ciddi ilişkilerimiz var. Adana’ya bir şey yapılması konusunda çok ciddi gayretlerini görüyoruz. Hep birlikte özkaynaklarımızla Adana’ya bir şeyler yapacağız.
KENTSEL DÖNÜŞÜM KIRSAL KALKINMAYLA BİRLİKTE YÜRÜTÜLMELİ
Kentsel dönüşüm konusunda ciddi çabalar var. Terörün, uyuşturucunun ve birçok sıkıntının giderilmesi açısından kentsel dönüşüm önem taşıyor. Çoğu mahallemizde itfaiye araçlarının sokaklarımıza girmesi mümkün değil. Yapıların bozuk olması, sosyal ve yeşil alanların az olması gibi birçok eksiklikte göze çarpıyor. Kentsel dönüşüm de dünyada yaşanan krizin ülkemize yansımasıyla yaşanılan bir ekonomik sıkıntı var. Bu ekonomik sıkıntıdan en çok etkilenen sektör olan inşaat sektörü de sıkıntıda olduğu için aksadı.
Ahlaki, ruhsal ve çeşitli anlamlarda bizi bir arada tutan mahalle kültürünü kentsel dönüşüm sonrasında da devam etsin istiyoruz. Bu anlamda da yatay yapılanma tercihimiz. Seyhan Belediyesi olarak 3-4 mahallemizde kentsel dönüşümü sağlayıp kırsal kalkınmayı arttıracak bir takım çalışma projelerimiz var.
ESKİ İSTASYONU MÜZE YAPACAĞIZ
Döşeme Mahallesi’nde bulunan Eski İstasyon’u müze yapmak istiyoruz. Eski İstasyon, Alman Fabrikası ve Güney Sanayi gibi tarihi dokuları bulunan bu mahallemizi kültürel alanlarıyla öne çıkan bir kentsel dönüşüm planlarımız arasında yer alıyor. Özel bir mahalle olarak yeniden tasarlanıp değerlerinin ön plana çıkarılmasını düşünüyoruz. Bu detayları mahallelilerimiz ile görüşeceğiz.
KENT MEYDANI NE DURUMDA?
Kent meydanı paraya bağlı bir proje. Tamamlanan bölümler mevcut. Bir bölümü bitirip diğer bölüme geçmek, öncelikle başlanan yerleri bitirip hizmete açmak istiyoruz. İnşaat sektöründen para kazanılmıyor, esnafın hali ortada.
GÖREVE GELDİĞİMDE KASADA PARA VARDI
Şuana kadar ödemelerimizi yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Rahatlıkla ödemelerimizi yapıyoruz. Göreve geldiğimizde kasamızda para vardı ancak yeni projelere bütçe ayırma problemi yaşıyoruz.
SEYHAN’DA BANKAMATİKÇİ VAR MI?
Herhangi bir işçi çıkarmadık ama işçi kapasitemizin fazla olduğunu söyleyebilirim. Yasaların çizdiği işçi sınırını aşmamış durumdayız. Bankamatikçi konusunda açık konuşmak gerekirse siyasi yapıların belediyeleri kolay çalışma yeri olarak görmesi, biraz verimsiz çalışmaları ciddi anlamda bir problem. Maalesef bütün belediyelerde olduğu gibi bizde de benzer durumlar var. Bizim bütün çabamız şuanda personelden en verimli şekilde faydalanmak.
KONGRE SÜRECİNE MÜDAHİL OLACAK MI?
Bütün seçim çalışmalarımda şunu söyledim, ben 51 yıllık CHP mensubuyum. İstanbul’a gittiğimde üniversiteye kayıt yaptırdıktan sonra çıkıp hemen CHP Bakırköy Gençlik Kolları’na gidip 1968 yılında üye oldum. Belediye başkanı olduğumda rozetimi çıkartacağım dedim. Ben şuanda Seyhan Belediye Başkanıyım, benim işim Seyhan Belediyesi’ni en iyi şekilde yönetmek ve Adanalıya en iyi şekilde hizmet etmek. Kurultayla ilgili doğrudan bir çalışmam olmayacak. Bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Bunu yapanları da yadırgamıyorum. Sonuçta hepimiz parti içi çalışmalarla bir yere geliyoruz. Adana’nın çok ciddi meseleleri var, ben bunlarla uğraşmayı daha doğru buluyorum. Belediye başkanının parti üzerinde olması hiçbir şekilde kabul edilemez. Belediye başkanları partinin emrinde olabilirler ama partiye hükmetme konusunun doğru olmadığını da söylemeliyim.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.