Aday olayım mı, oyumu kim için kullanayım?
Refleks Gazetesi'nden Esra Özden'in yazısı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) çatısı altındaki oda ve borsalarda seçim sürecine girildi. İş dünyası temsilcileri, sektörlerinin ve şehir ekonomisinin gelişme sürecini 4 yıllığına emanet edecekleri temsilcileri seçecek.
Ne kadar önemseniyor, bilmiyorum. Ama bana göre meslek odaları seçimleri kent ekonomileri için çok önemli. Adaletle yönetilen, iş dünyasının yaşadığı sorunları çözüm önerileriyle birlikte ekonomi yönetimine aktaran, ekonominin büyümesi için proje üretip uygulayan, bulundukları kentin sanayi, tarım, hizmet ve enerji sektörlerinden sporuna, hatta sanatına kadar tüm değerlerine katkı sağlayan odalar bulundukları şehri yaşanabilir yapıyor.
Bu seçimler öncesi öncelikle meslek komitelerine ve meclis üyeliğine seçilmek isteyenlerle bunları belirleyecek olan seçmenlere bazı öneri ve hatırlatmalarda bulunmak istiyorum. Sivil toplum kuruluşlarında (STK) uzun yıllar gönüllü olarak görev yapmış, gelişmiş ülkelerin STK ve meslek odalarının işleyişlerini araştırmış biri olarak yazacaklarım umarım “Akıl veriyor”dan çok “yararlı” olarak değer bulur.
Aday olacaklar için:
1) Şirketim ya da ben bulunduğumuz sektörü temsil edecek yetkinliğe ve donanıma sahip miyiz?
2) Şirketim yasalar çerçevesindeki faaliyetleriyle büyüme trendinde mi?
3) Etik kurallara uyan, insanlığa, doğaya, şehrine yararlı olan bir girişimci miyim?
4) Sürekli eğitime, öğrenmeye açık biri miyim?
5) İşlerime, aileme, kendime ayırdığım saatlerimin yanında sektörümün, şehrimin ve ülkemin gelişimine katkı sağlamak için yer alacağım bu yeni göreve hazır mıyım ve zaman ayırabilecek miyim?
6) İletişim, empati, işbirliği alanlarında eksiklerimi giderdim mi, görev alacağım meslek odası organının yasalarla belirlenmiş görev, yetki ve sorumluluklarını okudum mu?
7) Sektörümün ve şehrimin gelişimine yönelik projelerim var mı, bu projelerin hayata geçirilmesi çerçevesinde özveriyle görev üstlenebilecek miyim?
8) Bu görevi kartvizitime yeni sıfatlar eklemek, silah ruhsatı almak, toplantılara katılmış olmak için katılmak, kendimin veya şirketimin network ağını genişletmek, nüfuz elde etmek için değil, sektörüme ve şehrime hizmet için mi istiyorum?
9) Seçildiğimde yasalar, etik kurallar çerçevesinde adaletli olacak, durmaksızın çalışacak mıyım?
10) Tüm bu sorulara vicdanım ve samimiyetimle “Evet” diyebildim mi?
Gelelim oy kullanacaklara:
1) Meslek komitesi ve meclis üyesi adayları gerçekten o sektörün temsilcisi mi?
2) Adaylar mesleği ve sektörüyle ilgili eğitim ve donanıma sahip mi?
3) Daha önce herhangi bir STK’da görev almış, başarılı çalışmalara imza atmış mı?
4) Sektörlerinin gelişimine yönelik proje sunuyorlar mı? Bu projeleri hayata geçirebileceklerine inanıyor musunuz?
5) Bugüne kadar yaptıkları işlerde davranışları etik mi, kamuoyunda onlar için genel kanat olumlu mu?
6) İletişime, işbirliğine açıklar mı, ulaşılabilirler mi?
Bu sorulara ‘Evet’ cevabı verdiklerinize gönül rahatlığıyla oy verebilirsiniz. Grubunuzda tüm adaylar bu özellikleri taşıyorsa hangisinin kitap okuduğuna, sinemada, tiyatroda karşılaşıp karşılaşmadığınıza, hayvan, doğa, çocuk sevip sevmediğine bakabilir, değerlendirmeyi ona göre yapabilirsiniz.
Meslek odalarındaki seçimler, siyasi eğilimlerle, eş, dost, tanıdıkla belirlenirse sonuçlarını tüm şehir bedelini gerilemeyle öder. Şehrinizin ekonomisini yönetecek, yönlendirecek vizyoner yöneticileri belirlerken geleceğinizi düşünün. Meclis ve yönetim kurulu üyeliklerini, başkanlıkları meslek edinenleri, yıllardır o koltukları meşgul edenleri seçmeyin.
Şikâyetçi olmayın. 4 yıl hayıflanmayın. Makamdan güç alanları değil, makama güç verecek vizyoner isimlere oy verin.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.