1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Adana’yı Düşman İşgalinden Kurtardık! Sıra, Dostlarda…
Adana’yı Düşman İşgalinden Kurtardık! Sıra, Dostlarda…

Adana’yı Düşman İşgalinden Kurtardık! Sıra, Dostlarda…

Adana’nın Kurtuluşu, insanlık tarihin en ibret verici destanlarından biridir. Tarihimizde onarca destandan biri olan bu konuya girmeyeceğim. Nasıl olsa biz “Düşmandan nasıl kurtulduğumuzu” bol bol konuşup anlatacağız.

A+A-

Adana’nın Kurtuluşu, insanlık tarihin en ibret verici destanlarından biridir.

Tarihimizde onarca destandan biri olan bu konuya girmeyeceğim.

Nasıl olsa biz “Düşmandan nasıl kurtulduğumuzu” bol bol konuşup anlatacağız.

*

KUTLAMA HAZIRLIĞI

Büyük ve küçükbaş cenneti olan yurdumuzda, ithal edilmiş peynir, meyve suyu çay veya adını bilmediğin “caffe”lerden oluşmuş kahvaltımızı yapacağız. Uluslar arası marka olmuş kıyafetlerimizi giyeceğiz.

Telaffuz ermekte zorlandığım yabancı marka ayakkabıları giyip, yola çıkacağız.

Alman ya da bilmem hangi ülkenin ürettiği, arabaya bineceğiz.

Araba yabancı sermayeli bir bankadan kredi ile alınmıştır, yabancı sermayeli bir şirkete sigorta ettirilmiştir. Üzeninden geçeceğimiz yol ise daha uzun vadeli olarak yine yabancı bir bankadan kredi ile yapılmıştır.

Ben kendimi yolların ve arabanın sahibi olduğumu zannederek, törenlerin yapıldığı şehrin en işlek caddesine gireceğim. Giderken, Türkçesini asla bilemediğim tabelalar asılı iş yerlerinin önünden geçeceğim.

Eğer kırsal alandan geçiyorsam, yirmi yıl emek verip ektiğim şeker kamışlarından neden şeker fabrikası yapılmadığı sorusu aklıma bile takılmayacak.

Üretmediğim ithal telefonumu alıp, üretmediğim program ile dostlarımı arayım “Kurtuluş Zaferimizi” kutlayacağım. Üstelik caf caflı cümleler kurarak…

“Her zamankinden fazla… Kahraman… Fedakar… Şehitler…”

Elinizi vicdanınıza söyleyin, ne kurtuluşu?

Ne kurtuluşu ya! Ne kurtuluşu?

Etrafınıza dikkatle bakın, kimlerin kurtulmuş olduğunu görürsünüz.

Bu yüce halkın silahla, kanla teslim etmediği bu şehri, demokrasi gölgesinde beceriksiz siyasetiniz ile düşmana teslim ettiniz.

Düşmanlıkla değil, dostlukla;

Nefretle değil, Sevgiyle;

Silah gücüyle değil, demokrasi ile

Teslim ettiniz kardeşim, bu şehri neredeyse yaşanmaz hale getirdiniz.

Bu şehri düşmandan kutardık ama maalesef dostlardan kurtaramadık.

*

BASİT VE KÜÇÜK BİR ÖRNEK

Adan İşgal Komutanı Bremon, Adana’nın verimli topraklarına şöyle bir bakar; bir de Karataş’a… haritayı koyar önüne…. Bu ürünler deniz yoluyla dünyanın her yerine ulaşır der, Adana – Karataş arası portatif tren yolu döşer.

Adam dün gelmiş, iki üç ayda, Adana ile Karataş’ı, raylı sistemle birleştirdi. Karataş rıhtımına yanaşan gemiler, buradaki ürünleri alıp, başta Fransa olmak üzere dünyaya gönderdi.

Doğal olarak Kuvayi Milliye buna izin vermedi. Raylı sistemi işlemez hale getirdi.

Fransa kovuldu.

Karataş Adana yolu, yaklaşık 100 yıldır hala bitirilemedi… 100 yıldır, Adana ile Karataş arasına raylı sistem döşemeyi kimse akıl etmedi.

Çünkü Adana düşmandan kurtuldu, ama dostun siyasal beceriksizliğinden kurtarılamadı…

5-ocak-1-kopya.jpg

BAŞKA BİR ÖRNEK

Mısır’dan gelen İbrahim Paşa, şöyle Çukurova’ya bir baktı ve hazine gördü; üç nehir.

Nil Nehri’nin deltalarında yetişmiş Paşa, bu üç nehri kanallarla birleştirmeyi hayal etti. Arası 175 yıl geçti, bu hayale yaklaşan bile olmadı. Karataş Forlar Köyü, bu hayalin günümüze kalmış mirasıdır.

 

KONU ÇOK

Cumhuriyetin ilk yıllarında, DDY 6 Bölge Müdürü,  yüksek bir yere çıkar. Batıya bakar; Mersin 60 Km… Doğu’ya bakar Toprakkale’ye kadar 80 Km… Tren yolunun bir tarafı bir tarafı 40 metre, diğer tarafı da 40 metre…

Kafadan çarpmış, yür kırk kilometre çarpı, serken metre.

Vay anam vay… Bu kadar genişliğinde bir arazi, benim boş bırakmaya hakkım var mı? O zaman ithalat soygunu henüz keşfedilmemiş.  İl ve ilçelerin milli eğitim müdürleri ile muhtarları ile görüşmüş ve araziyi ektirmiş…

Bu geniş araziye nasıl, alengirli ilişkilerle el koyarım dememiş. Ektirmiş…

Çünkü köylerin kale, buğdayın silah olduğunu Kurtuluş Savaşı’ndan öğrenmiş.

Uzatmak istemiyorum.

1984-01-03-adana-kurtulus-sigarasi-1-kopya.jpg

KURTULUŞ SİGARASI

Turgut Özal, Başbakan olur olmaz (1984) önce Adana’ya geldi ve ilk müjdeyi verdi:

“Bundan sonra zam yok…”

Peki, ikinci müjde neydi: “Sigara ithalatını serbest bırakacağım. Elde edilen gelir ile vatandaşımın konut sorununu çözeceğim…”

29ae0c25aa2d4ba39b355b133b1e45bf.jpg

Yola öyle çıktı. Hatta bu kararın şerefine TEKEL, Adana Kurtuluşu Sigarası” üretti.

Kendi fabrikamızda, kurtuluşun gururunu yaşatacak sigara ürettik.

Öyle bir ithalat yapacağız ki, konut sorunu çözülecek…

Sonuç, TEKEL Fabrikamız kapandı. Binlerce işçi, yüz binlerce nüfus ve tütün üreticisi mağdur oldu. Tekstil Fabrikalarımızda, yerine yapılan AVM’lerde ve marketlerde ithal sigaralar cayır cayır satılıyor… Konut sorunu mu?

Bu sorun siyasilerin ekmek kapısı olmaya devam ediyor.

 

BİR DE MENDERES’TEN BİR ANI

Değerli Adanalı kardeşlerim!

1960 yılında şeref tribününde merhum Adnan menderes… Muhteşem bir geçit töreni… Ordu, tankları ve zırhlı araçlarıyla, arkasından polis, jandarma, belediye çalışanları, resmi kurumlar… Mehter Takımı, iki ileri bir eeri, okullar, cuvıl cıvıl öğrenciler… Esnaf birlikleri… Derken o da ne… Lokanta ve kebapçılar, ellerinde kebap şişi ve rakı bardakları ile devletin resmi geçit töreninde…

Evet 1960 yılının kurtuluş bayramı törenlerinde kebapçılar, kebap ve rakılarla, Başbakanı selamladılar…

Hani bir adam oğlunu yere yatırıp kurban edecekti ya… O ziyarette yaşandı bunlar.

 

ŞİMDİ

Şimdi bir tarafta İngilizce, diğer tafta Arapça bilmem nerede hangi dil olduğunu bilmediğim tabelalar arasında dolaşıyorum.

Memleketin her yanı AVM dolmuş; onlar da iş yapmıyor. Mahalle esnafını öldürdüler.

Nüfusun bilmem kaçı yabancı sermayeli bankalar borçlu… İçtiği meyve suyu bile ithal… Pişmiş yemekleri, bilmem hangi Atlantiğin hangi ötesinden geliyor…Memleket Kurtulmuş…

De git be!

Fransa zaten böyle sonuca ulaşmak için işgal etmişti. Silahla, obüsle yapamadı… Dolarla, sizin öngörüsüzlüğünüz ile yaptı…

Bence o mübarek şehitlerin önünden geçmeyin. Onlar size:

“Biz neden şehit olduk?” diye sorsalar verecek cevap bulamazsınız.

Hele, Atatürk’ü bence anmayın…

 

Fotoğraf: https://www.bitmezat.com/urun sitesinden alınmıştır. 

Ayrıca 3 ve 7 Ocak 1960 ve 4 Ocak 1984 tarihli Yeni Adana Gazeteleri

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.