1. HABERLER

  2. YAŞAM

  3. Adanalının evinde, kırbaç sesi duymadığı günler!
Adanalının evinde, kırbaç sesi duymadığı günler!

Adanalının evinde, kırbaç sesi duymadığı günler!

Adana'da 15'i nüfus sayımı ve 2'si sıkıyönetim kararları olmak üzere 17 kez sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Adanalı evinde kalmaktan hep mutlu olmuştur.

A+A-

Sokağa çıkma yasağı ile birlikte, kaldırım işgalleri, klakson sesleri, trafik sıkışıklığı, kargaşa tamamen bitti. Şimdi belediye, kardeşim işte özlediğiniz şehir. Demek ki sorun biz de değil, insanların varlığındaymış dese haksız mı? Bence haklı.

Siz, köyde yaşayıp da belediyeden şikâyet eden gördünüz mü? Sorun şehirde yaşayanlar...

Bütün belediyeler dört dörtlük hizmet veriyor, ama sorun insanların şehirde yaşaması. Yılın 365 günü sokağa çıkma yasağı olsa kimse belediyelerden şikâyet etmez.

 

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI DEYİNCE

Adana sokağa çıkma yasağı ile 1927 yılında tanıştı. Amaç hayırlıydı.

Osmanlı için insan, hanedanın kuluydu. Kulun hanedana karşı görevi, vergi ve asker vermekti. Kadınları ve çocukları saymaya gerek yoktu. Hanedan için onların sayılmasa da olurdu. Çünkü, sayımın amacı vergi ve asker gücünü belirlemekti.

1927 yılında ilk kez kapsamlı sayım amacıyla sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Daha sonra Türkiye, siyasal olarak çalkantılı dönemler yaşadı. Bazı illerde meydana gelen kalkışmalar neticesinde münferit olarak birçok ilde sokağa çıkma yasağı uygulandı ancak Adana Cumhuriyet tarihi boyunca bu tür nedenlerden dolayı sokağa çıkma yasağına muhatap olmadı.

28 Ekim 1927 tarihinden sonra ikinci sayım 1935’te yapıldı ve ardından her beş yılda periyodik olarak yapılmaya devam etti. Sayım demek sokağa çıkma yasağı demekti. Bu uygulama beşer yıllık dönemler halinde 2007 tarihine kadar sürdü ve sonraki sayımlar adrese dayalı sisteme göre yapıldığı için sokağa çıkma yasakları uygulanmadı.

3de577b8-6ef2-47cb-9244-aa95a47722c4.jpg

SIKIYÖNETİM YASAKLARI

27 Mayıs 1960: Adana’da 27 Mayıs 1960 tarihinde saat 22.00’den saat 05.00’e kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Vali Turan Kapanlı ve Belediye Başkanı Ali Sepici muhafaza altına alındı. Yönetimi devralan Tümgeneral Kemal Tanca, Ekrem Babacan’dan garnizon komutanlığını ve Adana Askeri Valiliği görevini devraldı. Adanalılara olayları soğuk kanlı karşıladığı için teşekkür etti.

12 Eylül 1980: Asker yönetime el koydu ve 6. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Nevzat Bölügiray 1. No’lu bildirisi ile sokağa çıkma yasağının esaslarını ilan etti. Şu istisnalar vardı:

*Hasat mevsimi olduğundan kırsal kesimde sokağa çıkma yasağı uygulanmayacak,

*Sağlık, itfaiye, Elektrik su hizmetleri aksatılmayacak,

*Fırınlar ve ekmek fabrikaları çalışacak, bu hizmetleri yapacak olanlar, toplu olarak servis araçlarıyla yerlerine ulaştırılacak,

*Halkın ekmeğini, belediye araçları dağıtacak

*Fabrikalar üretimlerine normal olarak devam edeceklerdir. İşçiler vardiya araçlarıo ile evlerinden fabrikaya / Fabrikadan evlerine taşınacaktır.

Sokağa çıkma yasağı Türkiye Geneli ile Adana’da şöyle uygulandı:

*12 Eylül sabah 05.00 – 13 Eylül sabah 08.00’e kadar.

*13 Eylül 1980’den 31 Mart 1981’e kadar her gün 24.00 ila 05.00 arası.

*01 Nisan 1981 ila 01 Haziran 1981 tarihleri arasında 01.00 ila 05.00 arası.

*02 Haziran 1981 ila 31 Temmuz 1981 tarihlerinde 02.00 ile 05.00 arası

*01 Ağustos 1982 tarihinde sokağa çıkma yasağı kaldırılmıştır. (1)

931affb3-a252-4f70-8916-2c5c6732fcec.jpg

ADANALI EVDE KALMAKTAN MUTLU

Adana’da 15’i nüfus sayımı, 2’si de sıkıyönetim kararları olmak üzere toplam 17 kere sokağa çıkma yasağı görmüştür.

Adanalı, nüfus sayımlarında tüm günü evinde geçirirken, sıkıyönetim zamanlarında komutanlıkların kararlarına göre evinde kalmıştır.

 

"NE GÜZEL GÜN; KIRBAÇ SESİ YOK!"

Sokağa Çıkma Yasağı üzerine:

"Ne güzel bir gün... Bütün caddeler tenha. Her gün sabahtan ertesi gün sabaha kadar kuşaklarımızı yırtarak yüreklerimizi burkan kırbaç sesi yok, çünkü arabalar işlemiyor...  Şu hâlde o lağar, (cılız, zayıf) o perişan hâl, o bakımsız hayvancıklar da bugün ömürlerinin en tatlı saatlerini yaşıyorlardır.

Bir gece evvel yağmur yağmasaydı, caddelerde bu kadarcık olsun çamur bulunmayacaktı. Bununla beraber memnunum; zira hayvan pisliğine ve yaya kaldırımlarını damgalayan gırtlak müzahrefatına rastlanmıyor. Sokaklarda yeşil portakal satan, çocuklara leblebi şekeri ile kumar oynatan, pis lağam sırıklarıyla dolaşan, hele duvarları kirleten yok.

Çok şükür serbest yürüyebiliyorum. Başım tentelere çarpmıyor…

(...) Evet, telefon durmadan işliyor. Biz de bir şey bilmiyoruz ki cevap verelim...

Hürriyetsizlik ne zor şey...

(...)

Ben belediyenin yerinde olsaydım, sayım günü; 'İşte size ter temiz bir şehir' derdim. 'Şu hâlde insan olmasa aydınlatmadan temizliğe şikâyet de olmayacaktı. Kabahat bende mi?'

Gerçekten Adana caddeleri bir şehir caddesine benzer olmuştu. (2)

 

SORUN ŞEHİRDE YAŞAYANLAR

"İnsanın her zaman sokağa çıkma yasağı olsa diyesi geliyor. Kulakları patlatan ne vasıta ne egzoz gürültüsü ve ne de insan kalabalığının çıkardığı uğultu kalmıştı.

Her taraf gece sessizliğine bürünmüş, caddelerde görülen tek tük izinlinin ayak sesleri, çok uzaklardan dahi duyuluyordu. Rüzgârın önünde sürüklenen yaprakların çıkardığı ses, caddelerin belli başlı fısıltısı olmuştu...  (3)

(1) Adana Sıkıyönetim Komutanlığı 1. No’lu Bildiri

(2) 23 Ekim 1945 Salı Türksözü Gazetesi

(3) 28 Ekim 1965 Salih Sakçılar Yeni Adana Gazetesi

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.