Ahmet San, İstanbul’da önemli bir misafirini ağırladı. Ünlü organizatör, Marlon Brando’dan Robert Mitchum’a, Sean Connery’den Al Pacino’ya efsanevi Hollywood starlarıyla çalışan ve “Venedik Taciri”, “Wilde Salomé” gibi unutulmaz filmlerin yapımcılığını üstlenen İranlı yapımcı Barry Navidi ile Yemek yedi.

Yemekte ikiliye yönetmen Yüksel Aksu ile yapımcı Svetlana Migounova da eşlik etti. Ertesi gün Ahmet San ve Barry Navidi, Vakko Otel’de yeniden bir araya geldi.

Yeni projeleriyle ilgili görüşen ikilinin masasında Yılmaz Güney filmi için hazırlanmış dosya da vardı. Ahmet San, buluşmayla ilgili “Barry benim yakın arkadaşım. Kendisiyle dünya çapında çok önemli projelere imza atacağız” dedi.

Ahmet San’ın Barry Navidi ile yaptığı görüşmede Yılmaz Güney filmiyle ilgili de konuştuğu öğrenildi.

KİTABIN FİLM HAKKINI ALDIM

Ahmet San geçtiğimiz nisan ayında “Camları Kırın Kuşlar Kurtulsun” kitabından uyarlayacağı Yılmaz Güney filmi üzerinde çalıştığını açıklamış, merhum sanatçının eşi ve kitabın yazarı Fatoş Güney ise henüz hiçbir şirketle anlaşma yapmadığını ve konuyla ilgili hukuki işlemleri başlatacağını duyurmuştu.

Ahmet San, sorular üzerine kitabın Film haklarını satın aldığını ve bunu belgelerle ispatlayabileceğini söyledi: “Kendisinin yazdığı kitabın sinema filmi haklarını, hissedarı ve yönetim kurulu başkanı olduğum Midwood şirketi adına aldım. Tüm telif parasını ödedim. Ayrıca Fatoş Hanım, şahsının yanı sıra Güney Filmcilik olarak da genel müdür sıfatıyla imza attı. Ne mahkemesi açacakmış? Bunlar çocuk oyuncağı işler değil. Birilerinin inişli çıkışlı ruh hallerine göre yapılacak işler hiç değil. Dünya sinema literatüründe önemli yer tutan efsane bir isme yaraşır, dünyada ilgi görecek bir film yapıyoruz. Olması gereken zamanda resmi açıklamaları yapacağım.”

SÖZLEŞMEYİ FESHETTİK

Fatoş Güney’in avukatı Bişar Abdi Alınak, Ahmet San’la yapılan sözleşmenin feshedildiğini söyledi: “Ön protokol yaptık, ancak bazı maddelere uyulmadığı için sözleşmeyi feshettiğimizi noter aracılığıyla bildirdik. Midwood diye bir şirketin kalmadığını, stüdyolarının olmadığını tespit ettik. Filmin çekilmesi durumunda durdurulması gerektiğine ilişkin davamızı da açtık.”