1. YAZARLAR

  2. Kitap Kurdu

  3. “Adanalı mı? Gâvur diye öldürür, şehit diye namazını kılar”
Kitap Kurdu

Kitap Kurdu

“Adanalı mı? Gâvur diye öldürür, şehit diye namazını kılar”

A+A-

Hacı Ömer Sabancı’nın hayatını bir ‘izlenim’ tadında anlatan ilginç bir kitap; ‘Ak Altının Ağası’

Nimet Arzık, ‘basın tarihinin en önemli araştırmacılarından birisi’ olarak tanınır. Pek kimseleri beğenmemesiyle bilinen İlber Ortaylı’nın bile, ‘iyi eğitimli gazeteci’ diyerek anlattığı Nimet Arzık’ın kendine has üslubuyla kaleme aldığı bu biyografi kitabında Adana ve Adanalıya dair ilginç tespitler dikkat çekiyor önce.

5733d6d9-5308-408c-86fc-250e70dc962a.jpeg

“Adana’nın kuşu, kumrudur. Dünyanın en özgür kuşu. Canı isterse mızrağın üzerinde yuva yapar. Yumurta bir tarafa düşer, çöpler bir tarafa savrulur. Keyfine kim karışır? Adanalı ona benzer.” (syf: 47)

**

“…Sabancı ailesi bu büyümede önde gidiyor ama, ticaret alanında, endüstri alanında, hemen hemen bütün önde gidenler Kayserililer. Eski Adanalılar yavaş yavaş meydanı boş bırakmağa başlamışlar: Zor iş sevmezler.

Bir ikisi bu hıza katılmış, ama onlar merkezde değil.

Adanalı bazen patlamayı patlatıveriyor:

  • Çıplak Kayserililer, çıplak geldiniz, her şeyimizi aldınız.

Kayserili de altında kalmıyor:

  • Siz bu kadar ahmak olmasaydınız biz bu kadar adam olamazdık.

Bu dalaşmaya gülümsedikten sonra duruma eğilmek gerek. Neden Kayserili iğreti olarak ayak bastığı yerde bunca yer etmiş?

Neden bu göçmen kafilesine, bu yeni topraklar bunrca uğurlu gelmiş?

Adana neden psikoloji, sosyal, ekonomik bakımdan böyle bir yerleşmkeye hazırmış?

Hazırmış ta… Tarihe bakın… Hoşgörürlülüklerle dolu. Hep imkan vermişler yabancılara..” (syf: 56)

**

486e0a5f-5422-4cb0-b318-5863d076bbad.jpeg

“Adanalıdan, Kayserilinin gözüyle söz etmeyeceğim. Kendi gözümle aktaracağım Adanalıyı. Sırası gelince Kayserilinin gözünü de kullanırım.

  • Biz pamuk satın almak için sabahın köründe kalkarken, onlar sallana sallana barlardan dönerlerdi.

Bu küçük küçük kılçık atmalar büyük Kayserililerden değildi. Mesela, Ömer Ağa doğduğu yeri unutmamakla beraber doyduğu yeri de tamamıyla benimsemiştir.

Kayserililer parti parti gelmişler yerleşmişler Çukurovaya. Bir önce gelen kafile bir sonra geleni tutmuş o da daha sonra gelenin.

Adanalı rahatmış. Elit tabakadan bahsediyorum. Çiftliği çubuğu varmış biliyorsunuz. E, rahat insanlar birbirlerini o kadar tutmasalar da olur…

  • Adanalı mı? Gâvur diye öldürür, şehit diye namazını kılar.

Kayseriliyi şehit etmemiş…

  • Efendim tembel Adanalı…

Tembellik refaha yapışık parazittir, ruhi hastalık değilse.” (syf: 60)

**

“Kayserilinin ki çizgiseldir. Adanalı Rüyacıdır.

Kayserili uygulayıcı, ayakları yere sağlam basar.

Adanalı eğlenceye dönüktür, Kayserili paraya.

Adanalı kendi içindeki rüzgarın sesini dinler.

Kayserili çok dinler, çok sabırlıdır. Zamanında karar verir.

Adanalı, ev sahibinin evinde rahatlığı içinde, ilk göçmen kafileleri yerleşmeğe başladığında gevşek ve rahattır.

Kayserili konuk geldiği evi, satın almağa hazırlanan kişinin gerginliğindeydi.

Adanalı birbirini tutmaz. Kayserili gurbette tutar.

Kayserili kuvvetli iş adamıdır. Kuru alternatifler arasında kendini belli eder. Adanalı hoş felsefelerle kendini oyalarken.

Kayserilinin uygulayıcı olduğunu söyledik. Ana yolları, çıkar damarlarını iyi bilir ve erkenden tespit eder.” (syf: 67)

78a96a18-b43c-4baa-8f86-c20f7b592573.jpeg

**

Nimet Arzık’ın üslubunda amiyane tabiriyle (kabaca yani!) ‘edebiyat yapma!’ uğraşı yok. Yazdığı sade cümleler birbirine eklenince kendiliğinden edebiyat oluyor. Ki zaten bir ustanın ifadesiyle, “Gazetecilik hızlı edebiyatçılıktır!”

“Bir dâhinin ilk okulu kendisidir” diyor bir yerde. Hacı Ömer Sabancı’nın kendisini bizzat kendisinin yetiştirmesine atıf yaparken.

“Ömer Ağa’nın eseri bir gün yok olabilir. Eski uygarlıklar bile yok olmuş. Ama Türkiye’nin endüstrileşme tarihinde, ağırlıklı bir yer kapsayacaktır.”

4a4c605b-913d-4450-ab64-afe1eb936d48.jpeg

Nimet Arzık’ın ‘Ak Altının Ağası / Hacı Ömer Sabancı’nın Hayatı’ isimli kitap Tur Yayınları’ndan çıktı. 166 sayfalık kitap 12 bölümden oluşuyor. Hacı  Sabancı’nın, “Hilekârlık aptallık, Gurur eşekliktir” mottosunu epilog olarak kullanıldığı kitabın yeni baskısı yok. Ancak ikinci el kitap satan sahaflardan ulaşılabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar