Günlerdir yazdığım Adana'daki MEB yolsuzluğu yazılarımı takip edenler artık yakından tanıyor.

Yöntemlerini nasıl çalıştıklarını kaç kişi etrafında örgütlendiklerini, tutuklanan İl Millî Eğitim Müdürü'nün ve ona yakın isimlerin nasıl rüşvet aldıklarını aktarmıştım.

Öyle ki aynı hamleleri devlet eliyle dağıttıkları milyonlarca liralık ihalelerde de yaptıklarını anlatmıştım.

Zaten bahsettiğimiz ekip sadece ihaleleri almak için koordineli çalışmamış. Kamu kurumunda ayarladıkları koordinatörler vasıtası ile yapmadıkları işleri yapmış gibi göstermişler.

Üstelik bu alavere dalavereleri çocuklarımızın hayatları üzerinden yapmışlar.

Çocuk dediniz mi benim için akan sular duruyor.

Bu insanların en ağır cezayı almalarını istiyorum.

İhale Kayıt No: 2020/603700

İhale konusu: 1 Adet Okul Onarım İşi.

Tufanbeyli İmam Hatip Lisesi Okul Binası ve Ortaöğretim Kurumu ile Pansiyon Binasına Zayıf Akım Eksikliğinin Giderilmesi işi.

İhale pazarlık usulü yapılmış.

Neden pazarlık usulü yaptığını da kurum şu şekilde izah etmiş:

"Zayıf akım elektrik tesisatı eksikliği giderilmeden söz konusu eğitim binası ile pansiyonun kullanımı mümkün olmadığından, eğitim öğretim dönemi başladığından ve ivedi olarak pansiyon binasına ihtiyaç bulunduğundan ve zayıf akım elektrik tesisatı eksikliğinin giderilmesi gerektiğinden bahisle, ihtiyacın 4734 sayılı Kanunun 21/b maddesine göre pazarlık usulü ile ihale edilmesi..."

İhaleye 4 firma davet edilmiş.3 firma teklif vermiş.

Kaplanbaba İnşaat, İfam İnşaat ve Vahdet Grup A.Ş.

Yaklaşık maliyeti 894 bin 412 TL olan ihale konusu işin 891 bin TL bedel üzerinden Vahdet Grup almış. Açık ihalelerde yüzde 30-40 kırım yapılırken neredeyse hiç kırım yapılmadan iş verilmiş. Yani devletin ödeneceği fiyatta hiç indirim yapılmamış.

Bakın şimdi...

Ticaret Sicil Gazetesine göre Vahdet Grup ortağı Mesut Özmen'in önceki ortağı Mustafa Durmaz'ın adresi ile İfam İnşaat'ın ortağı Rıtvan Taştimur'un adresi aynı iş merkezinde gözüküyor.

İfam İnşaat ve Vahdet Grup şirketlerinin teklif zarflarının aynı renkte olması, aynı tip yazı fontu ile düzenlenmesi, üç şirketin de geçici teminat tutarını nakit olarak Vakıf Katılım Bankası'ndan EFT ile yatırdıkları tespit edilmesi şüpheleri artırmış.

Doküman indirdikleri tarihin aynı olması, indirdiği saatlerin birbirini takip etmesi, geçici teminat tutarlarının yatırılış biçiminin aynı olması, sundukları iş deneyim belgeleri her şey aynı...

Sözleşmeyi 20 Kasım 2020 tarihinde tutuklanan İl Millî Eğitim Müdürü Veysel Durgun imzalamış.

14 Aralık 2020 tarihinde de geçici kabul tutanağı imzalanmış.

24 Aralık 2020 tarihinde de firmaya ödeme yapılmış.

Yani kontroller yapılmış ve işlerin eksiksiz yapıldığı kayıt altına alınmış, ödeme yapılmış.

Bakın bilirkişi incelemesi sonrası ortaya çıkan tablo ne?

Sözleşmenin 17.1. maddesine göre yüklenicinin "inşaat all risk" sigorta yaptırması gerekirken, söz konusu sigortanın yaptırılmadığı anlaşılmış.

İş sırasında deneyimli şantiye şefi bile kullanılmadığı gibi yüklenici tarafından eksik yapılan ya da hiç yapılmayan imalatlar tespit edilmiş.

Yerinde yapılan incelemede tespit edilen eksik işler tutarının 708 bin Türk Lirası (836 bin 573 TL KDV dahil) olduğu anlaşılmış!

İhaleyi kaça almıştı bu firma?

891 bin TL...

Eksik olan kısım 708 bin TL!

70 kalem iş yapılmamış.

Yani neredeyse ihale karşılığında yüklenilen işlerin hiçbiri yapılmamış ama Adana İl Millî Eğitim Müdürü Veysel Durgun'un tek bir imzasıyla ödemeler yapılmış.

Yahu yapılmayanlar arasında bir felaket durumunda can kurtaracak yangın alarmı, deprem hareketini algılayan otomatik gaz ve enerji kesme cihazı, yer altına döşenmesi gereken kablolar, hırsız alarmı hiçbiri yapılmamış.

Akıl alır gibi değil...

2016'daki Adana öğrenci yurdu yangınını hatırlıyor musunuz?

12 öğrencinin yanarak ve dumandan boğularak hayatını kaybettiği Süleymancılara ait öğrenci yurduydu.

İşte bu mantıkla denetimsiz bırakılmış, denetlenmiş gibi yapılmıştı. Devlet, dönemin Adana İl Millî Eğitim Müdürü'ne sadece kınama cezası vermişti.

Bu insanlar vicdanlarını üç kuruşu satan insanlar. Yaptıklarından pişman bile olduklarını düşünmüyorum.

O eksik yapılan okulda çocuklara elektrik kaçağından dolayı bir şey olsa umurlarında olmaz.

Bu insanlar terör örgütleri gibi bu devlete zarar verdiler.

Daha yazacak çok şey var ama burada noktalıyorum.

(Devam edecek.)