Adanalı gazeteci 35 şehirden geçti
Organ bağışına dikkat çekmek için bisikleti ile iki ayda 35 ilden geçti
Adana'da 10 yıl önce 6 yaşındaki oğlu Ali Utku Yücel'i beyin tümöründen kaybedip, ardından Mavi Çocuk Utku Umut Işıkları Derneği'nin kuran gazeteci Kemal Yücel, kök hücre ve organ bağışına dikkat çekmek için bisikleti ile 2 ayda 35 ilden geçti.
Beynindeki tümör nedeniyle 10 yıl önce yaşamını yitiren Ali Utku’nun babası Kemal Yücel, kök hücre ve organ bağışına dikkat çekmek için bisikleti ile 2 ayda 35 ilden geçti.
‘Her pedal bir umut olsun’ sloganıyla yola çıkan ve 7 bin kilometrelik turu tamamlayan Mavi Çocuk Utku Umut Işıkları Derneği’nin de kurucusu olan Yücel, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde lösemi hastası çocuklar için kök hücre donörü olunması için çağrı yaptı.
2 ay süren mücadelenin ardından 27 Şubat 2013’te oğluna veda ettiğini anlatan Yücel, “30 Ocak 2013 günü Utku ile buz pistine gitmiştik. Orada kayarken başını çarptı. Hastanedeki tomografide beyninde lezyon olduğu söylendi. Çekilen MR’ın ardından tümör olduğu anlaşıldı. 1 hafta, 10 gün içinde hayatını kaybedebileceği söylendi.
Bu kaza bizim için şans oldu. Kaza sayesinde tümörü öğrendik. Bir mücadeleye giriştik. 19 Şubat 2013’te ameliyat oldu ve 27 Şubat akşamı zamansızca kaybettik. Acımızın tarifi yok. Evlat acısını yaşadım ama nakil bekleyen hastaları gördüm. Oğlumun organlarını bağışladım. Başka çocuklara hayat verdi” dedi.
‘YAŞAMDAN KOPMALARINA DAYANAMIYORUM’
Türkiye’de ve dünyada her yıl binlerce çocuğun lösemiye yakalandığını ifade eden Yücel, çocuk çağı kanser türleri arasında ilk sıra yer alan lösemi teşhisinin son yıllarda büyük artış gösterdiğini belirterek, “Sağlık Bakanlığı verilerine ve derneğimizin yaptığı gözlemlere göre; her ay 60 ila 80 arasında çocuk, lösemi tanısı ile tedavi olmaya başlıyor. Hastalığın artması ve uygun donör bulunamaması sebebiyle ölümler de artıyor.
Sadece geçen hafta Adana’da 5, Bursa’da 2 ve İstanbul’da 3 çocuk yaşamını yitirdi. Bu sadece yakından takip ettiğimiz lösemi hastası çocuklar. Her gün yeni ölüm haberi alıyoruz. Evladını zamansızca yitirmiş bir baba olarak lösemi hastası çocukların hayatını kurtarmak mümkünken; yaşamdan kopmalarına dayanamıyorum” diye konuştu.
‘ÇOCUK HAKLARINA SAYGI’
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin devletleri çocuk haklarına saygı duymaya davet ettiğini anlatan Yücel, bu hakların ihlal edilmemesi için bazı yükümlülükler bulunduğunu söyleyerek, “Çocukların sağlıklı gelişimi için uygun sosyo-ekonomik şartları oluşturmak, temel yapısal reformlar ile mümkündür. Çocukların yaşam hakkını savunmak ve çocuklara yönelik hak ihlalleri ile mücadele etmek, çocukların sağlıklı gelişimini sağlamak; en temel insani sorumluluktur.
Bu temel de toplumsal yapıdaki sosyo-ekonomik eşitsizliğin en büyük mağduru olan çocukların sağlıklı gelişimi, öncelikle çocuğun birey olarak kabul edilmesi, çocuğun yüksek yararının gözetilmesi, çocukların maruz kaldığı sosyo-ekonomik ayrımcılığın ortadan kaldırılması, dezavantajlı çocukların sosyo-ekonomik ihtiyaçlarının kamu tarafından sağlanması, suça karışmış çocukların sonuç odaklı ceza adaleti yerine sorunun kaynağının tespitinin yapılması ve suça karışmasını engelleyici yapısal reformların yapılması, sosyal yaşamın tüm alanlarındaki katılımın sağlanması ile mümkündür. Çocukların yaşamaya, hayatta kalmaya da hakları var” dedi.
‘KÖK HÜCRE DONÖRÜ OLMALIYIZ’
Çocukların gelişebilecekleri bir ortamda yaşama hakkına sahip olduğunu kaydeden Yücel, şöyle devam etti:
“Çocukların geliştiği bir dünya yaratmaya yardımcı olmak için pek çok şey yapabilirsiniz. Çocuklarımız, yoksulluk ve yokluğun yanı sıra savaşlar ve hastalıklarda hayatlarını kaybediyor. Yetişkinler olarak bu ölümlerin önüne geçebiliriz. İsrail’in insanlık dışı saldırısında binlerce çocuk, hayatını kaybetti.
Bizler savaşlara karşı barışı savunarak, bu ölümlerin önüne geçebiliriz. Çocuklarımız savaşın yanı sıra başta lösemi olmak üzere çeşitli kanser hastalıkları ile de hayatını kaybediyor. Çocukların hayallerini gerçekleştirmeye hakları vardır. Hastanelerde çaresizce ilik nakli olmayı ve hayata tutunmayı bekleyen çocuklarımız için kök hücre donörü olmalıyız.
Kan verme yöntemi ile nakil bekleyen lösemi hastası bir çocuğun umut ışığı olmak ve hayatını kurtarmak; en büyük insanlık görevidir. Kemik iliği nakli gerektiren tedavilerde önemli bir rol oynayan kök hücre bağışları da gün geçtikçe artıyor. Aktif kök hücre adayı 980 bine yaklaşırken; 2023’nin ilk yarısında 48 bin kök hücre bağışçı adayı kaydedildi.
Kök hücre bağışları için en fazla Ege, Orta Akdeniz ve Güney Marmara bölgelerinde aday kaydı yapılırken; bugüne kadar bağış yapanların yüzde 40’ını kadınlar, yüzde 60’ını da erkekler oluşturuyor.”
‘FARKINDALIK KAMPANYALARI ARTMALI’
Kök hücre (kemik iliği) nakli bekleyen binlerce lösemi hastası çocuğun hayatını kurtarmanın en önemli yolunun kök hücre bağışı olduğunu ve bunun için farkındalık kampanyalarının artırılması gerektiğini söyleyen Yücel, “Kanser teşhisi sonrası küçük bedenler oldukça zorlu bir tedavi sürecine giriyor.
Aileleri ve anne-baba adaylarını çocuk kanserlerine karşı bilinçlendirmek, löseminin yaygınlığı ve tedavi edilebilirliği konularına, lösemi tedavisi gören çocukların moral ve motivasyonunun sevgiyle yüksek tutulması gerekmektedir. Hastanelerde nakil bekleyen lösemi hastası çocukların hayata tutulmaları için kök hücre donörü olanların sayılarının artması, lösemi hastaları ve ailelerine büyük moral oluyor” diye konuştu.
NASIL KÖK HÜCRE DONÖRÜ OLUNUR?
Kan ve kök bağışı kampanyaları ile toplumsal farkındalığın arttığına dikkati çeken Yücel, “Bu toplumsal duyarlılık, yaşam mücadelesi veren hastalarımıza umut ışığı olacaktır. Herkesin bu sorumluluk anlayışıyla hareket ederek, kök hücre bağışı konusunda duyarlı olması gerekiyor.
Kök hücre bağışı konusunda son yıllarda artış olsa da buna paralel olarak hasta sayısında da önemli artış var. Kemik iliği nakli gerektiren tedavilerde önemli bir rol oynayan kök hücre bağışları da gün geçtikçe artıyor. Ülke nüfusunun en az yüzde 10’u kök hücre donörü olmalı.
Bunun için 18-50 yaş aralığında ve hepatit türevleri gibi kronik hastalığı olmayan vatandaşlarımız en yakın Kızılay kan merkezine giderek, kök hücre donörü olmak istediklerini söylemeleri gerekiyor. Gönüllü Kök Hücre Bağışçısı Bilgilendirme ve Onam Formu’nu doldurup, imzalayarak bu bağışı resmi olarak onaylamanız sizden istenir.
Ardından kan grubunuzun belirlenmesi, enfeksiyon hastalıkları açısından test edilmesi (HIV, Hepatit ve Sifiliz) ve doku tipleme testlerinin yapılabilmesi için 3 tüp kan örneği alınır” diye konuştu. (DHA)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.