Adana'da Türkçe Ezan hazırlığı: Halk Ulucami'ye akın etti!
Demem o ki; Diyanetin Kıblesi Kâbe ve insan vicdanı olmalıdır, siyaset değil... Bir demem daha var; halk ya alkışlar ya da sessiz kalır... Kimse alkışına da sessizliğine de güvenmesin...
Diyanet İşler Başkanlığı'ndan yayınlanan Türkçe Ezan Okumanın usulleri...
Diyanet dedi ki Faiz haram değil... Koşullarını da saydı. Diyanet, siyasallaşmasının bir örneğini daha vermiş oldu.
Millet neden tepki gösterdi anlamadım... Nüfusunun tamamının vergi gelirleri ile kendilerine milyonluk makam aracı aldıkları halde, nüfusun hemen hemen yarısını inanç açısından yok sayan bir Diyanet İşleri Başkanlığından adaletli karar beklenebilir mi? Ben beklemem.
Gelin yaklaşık 90 yıl öncesine gidelim.
Doksan yıl önce bu günlerde Türkiye'de olduğu gibi Adana'nın da gündeminde "Türkçe Ezan" vardı.
"Fis kos" tartışmalarının yoğunluğunda Diyanet İşleri Riyaseti "Ezan ve Kametin Sureti" başlıklı bir tamim yayınlar. (1)
Bu tamim der ki; "Bu tamimde müezzinlerin evvel emirde münasip yerlerde vilayet erkân ve memurininden musiki eda ve sada ile ünsiyet ve alakası bulunanların vilayetçe tayin edilecek bir zatın murakabesi ve nezareti altında toplattırılarak meşk etmeleri ve ondan sonra okumaları..."
Tamim ekinde Türkçe Okunacak Ezan'ın sureti ilan edilmiştir. Buna göre:
Sabah Ezanı:
"Tanrı uludur" 4 defa;
"Şüphesiz bilirim, bildiririm, Tanrıdan başka yoktur tapacak" 2 defa
"Şüphesiz bilirim, bildiririm Tanrının Elçisidir Muhammet" 2 defa
"Haydin namaza" 2 defa; "Haydin Felaha" 2 defa
"Namaz uykudan hayırlıdır" 2 defa; "Tanrı uludur" 2 defa
"Tanrıdan başka yoktur tapacak" 1 defa.
4 Vakit Ezan:
"Tanrı uludur" 4 defa;
"Şüphesiz bilirim, bildiririm, Tanrıdan başka yoktur tapacak" 2 defa
"Şüphesiz bilirim, bildiririm Tanrının Elçisidir Muhammet" 2 defa
"haydın namaza" 2 defa; "Haydin Felaha" 2 defa; Tanrı uludur" 2 defa
"Tanrıdan başka yoktur tapacak" 1 defa.
Tamim ve içeriği bu.
ADANA'DA TÜRKÇE EZAN HAZIRLIĞI
Bu tamim üzerine bütün illerde Türkçe Ezan okuma hazırlıklarına başlanmıştır. Adana'da ezan ve kametlerin Türkçe okunması için bütün müezzinler Ulu Cami'ye toplanmış ve ilk Türkçe ezan dersini Mühendis Rafi Bey vermiştir.
İLK TÜRKÇE EZAN MÜHENDİS RAFİ'DEN...
Adana'da ilk Türkçe ezanın 02 Şubat 1932 günü Ulu Cami'de Nafia (Bayındırlık) Mühendislerinden Rafi bey tarafından okunacağı duyurulmuştu. Bu haberin yayılmasıyla halk Ulu Cami'ye akın etti. "Saat 12'ye 10 kala caminin içi, avlusu ve dışarısı binlerce halk ile dolmuştu. Matbaamızın üst kısmını tamamen münevver hanımlarımız, alt kısmı, avlu önündeki caddeyi de memurin ve halk işgal etmiş bulunuyordu. Civar damlarda pek fazla kalabalık vardı. Herkes susmuş, başlar kalkmış ve gözler minare tepesine dikili...
12'de, Mühendis Rafi Bey ile caminin müezzini Hakkı Efendi minarede gözüktüler. Ezanın okunmasına 7 dakika var. Herkes Türkçe ezan okunmasına sabırsızlıkla ve heyecan muntazır.
Vakit geldi. Rafi Bey bir iki öksürdükten sonra elini kulağına koyarak gayet gür bir sesle, önce Arapça ve bunda sonra gayet güzel bir ses ile: "
"Allah Büyüktür..." diyerek ezanı okudu." (3)
Böylelikle Adana tarihinin ilk Türkçe ezanı bir Bayındırlık Mühendisi tarafından okunmuş oldu.
Gazeteler uzun uzun, halkın bu karardan nasıl mutlu olup alkışladığını yazar...
Gazeteler yıllar sonra (1950) ezanın yeniden Arapça okunmasını 7 defa ikindi ezanı okuyanları duyunca da elleri patlayıncaya kadar alkışladıklarını yazacaklardır.
ÖZET OLARAK
18 Temmuz 1932 tarihinde Diyanet İşleri Riyaseti ezanın Türkçe okunmasına karar verdi.
"Halk Alkışladı"
Ardından Evkaf Müdürlüğü bu yasağa dayanarak, ezanın Türkçe metnini yayınladı.
"Halk alkışladı"
4 Şubat 1933'te müftülüklere gönderilen yazı ile ezanı Türkçe okumayanların kesin ve şiddetli cezalandırılacağı bildirildi:
Halk alkışladı.
6 Mart 1933'te yayınlanan tebliğ ile salanın da Türkçe okunma zorunluluğu getirildi;
Halk alkışladı.
Ezanı Arapça okuyanlara para ve hapis cezası geldi: halk alkışladı.
14 Haziran 1950'de Ezan'ın dili serbest bırakıldı:
Halk alkışladı
Ezan dili serbest olduktan sonra Bursa'da bir camide kez ikindi ezanı Arapça okunduğunda;
Halk alkışladı.
6 Temmuz 1950 tarihinden itibaren Ankara Radyosunda haftada üç gün Arapça Kur'an okuma kararı verildi:
Halk alkışladı.
Diyanet Faiz Haram dedi: Halk alkışladı...
Diyanet faiz haram değil dedi: Halk alkışladı...
Demem o ki; Diyanetin Kıblesi Kâbe ve insan vicdanı olmalıdır, siyaset değil...
Bir demem daha var; halkın tepkisi ya alkışlar ya sessiz kalır...
Kimse alkışına da sessizliğine de güvenmesin...
(1) 21 Kasım 1932 tarihli (2466 Sayılı) Türksözü Gazetesi.
(2) 25 Kasım 1932 tarihli (2470 Sayılı) Türksözü Gazetesi
(3) 03 Şubat 1932 tarihli (2312 Sayılı Türksözü Gazetesi
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.