Adana'da salgın günleri - 2
Adana'yı teslim alan 1890 tarihli Kolera salgınında, hesapta olmayan bir sorun daha çıkmıştı. Kolera tıbbi önlemlerden çok askeri müdahaleler ile önlenmişti.
Vapur ücreti nedeniyle kaderi değişen 5.000 kafkas göçmeni...
Kolera olunca Adana'ya iskan edilmesi düşünülen 5.000 Kafkas Göçmeni nereye yerleştirildi.
1895 Yılında Hindistan'da çıkan kolera Hacılar vasıtasıyla Adana'ya geldi.
Hacılar yine karantinaya kararına uymadılar...
Yetkililerin kararsızlığı ve gecikmesi...
Ölü sayısı kayıtlarımızdan değil New York Times'ten...
KAFKAS GÖÇMENLERİNE NE OLACAK?
O yıllarda Adana Vilayeti'nin yüz ölçümü 37.550 Km2, nüfus yoğunluğu ise 10.8'di. Aynı dönemde Osmanlı Devleti'nin nüfus yoğunluk ortalaması 12.5, Konya'nın 11.87, Bursa'nın 19.11 ve Kastamonu'nun ise 33.66'dır.
Coğrafyasının verimli olması ve nüfus yoğunluğunun düşük olması nedeniyle Kafkaslardan gelen 5.000 göçmenin Adana vilayetine yerleştirilmesi kararlaştırılmıştı. (Bunların 2116'sı Cebelibereket - Osmaniye ye iskanı söz konusuydu)
Kolera Mersin'i de etkisi altına almıştı. İskan amacıyla gemi ile Mersin Limanı'na gelecek olan göçmenlerin, hastalığa yakalanıp, Çukurova'nın iç bölgelerine yayma riski olduğundan bu iskandan vazgeçildi.
Bu endişe üzerine çeşitli seçenekler üzerinde düşünülmüş. Kafkas göçmenlerin önce Konya'ya yerleştirilmesi düşünülmüş, ancak Konya'nın toprak yapısının elverişsizliği bu düşüncenin yaşama geçmesine engel olmuş.
Çalışkan olan göçmenlere verimli araziler tahsis etmek gerekliydi.
Daha sonra Antalya üzerinde düşünülmüştür.
VAPUR PARASI BULUNAMADI
Bu süreçler yaşanırken, Adana'da kolera kontrol altına alındı sonra da etkisiz hale getirilince göçmenlerin yeniden Adana'ya iskanı gündeme geldi.
Bu sefer, 5000 kişinin Adana'ya gelmesi için gerekli olan "Vapur Giderleri" sorun oldu. Dolayısıyla daha az maliyetli çözümler arandı ve çözüm bulundu: Göçmenler Burdur Sancağı'na yerleştirildi.
İnsanın kaderinin neye bağlı olduğunu bilmek çok güç. Kolera salgını olmasaydı veya sonrasında vapur ücreti bulunsaydı, 5.000 insan İç batı Ege'de yaşayacağına Çukurova'da yaşayacaktı. Hayatları, işleri, okul ve evlikleri, yaşam felsefeleri değişik olacaktı.
"Coğrafya bir kader midir?" Bana göre bir kaderdir...
Vapur ücreti bile beş bin kişinin kaderi olduğuna göre, coğrafya nasıl kader olmaz.
1895 YILI KOLERA SALGINI
Peki Kolera Salgını tarihe gömülmüş oldu mu? Ne gezer,
Bu kez Kolera Hindistan'da ortaya çıkar ve - maalesef yine - hacılar vasıtasıyla taşınarak önce Tarsus'ta sonra da Adana'da görülür. (Mayıs 1895)
İBRET VERİCİ GELİŞMELER
Tarsus ile Adana arasındaki en yoğun hareketlilik tren hattında yaşanmaktaydı. Mersin Valisi Ziya Bey Tarsus'ta çok akıllı önlemler almış ve hastalığın yayılmasını önlemiştir.
Kolera tren hattı üzerinden gelip gelmeyeceği konusunda kararsızlık yaşandı.
Önce Mersin'den gelen trenlerin Tarsus'a uğramadan gelmelerine karar verildi. Sonra karantina(Tahaffuz Çadırları) kuruldu. Sonra bu önlemden vazgeçildi.
Kolera geldi mi gelmedi mi diye karar verene kadar Kolera yayıldı.
AKSİLİK VE TUTARSIZLAR
Bu dönemde aksilik, kararsızlık ve tutarsızlıklar peş peşe yaşandı. Kabaca:
Kolera hacılarla geldi ve önlem alınmadan herkes köylerine dağıldı.
Çalışmak için gelen ameleler bir an evvel memleketlerine dönmek istediler, doktor yetersizliği ve tedbirlerin zamanında alınmaması hastalığının yayılmasını hızlandırdı.
Zabitan yöntemlere ağırlık verildi ama maaşlar ödenemeyince bu tedbir de aksadı.
Yaz mevsimine girilmesiyle aşiretlerin göç istekleri yasakla karşılaştı.
Valiliğin şartlı izin vermesine karşın göçerler bu şartları ihlal etmişler ancak ihlaller karşısında kontrol edecek zabıta kuvvetleri yetersiz kaldı. Salgın hızla yayıldı.
Adana'da yayılmanın önlememesi başta Konya olmak üzere komşu şehirlerin tepkisine neden oldu.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, kolera Ağustosun ortalarında Haçin ve Osmaniye hariç kontrol altına alındı. Ağustosun sonlarında kolera tamamen ortadan kaldırıldı kara ve denizde karantina uygulaması kaldırıldı.
Bir de Seyhan Nehri kıyısına inşa edilip açılan bir devlet hastanesi vardı ki, evlere şenlik. 3. Bölümde anlatırız. Fotoğraflardan biri, o hastanenin açılışını göstermektedir. (Bir kaç yıl önce yıkılan Karşıyaka Devlet Hastanesi)
ÖLÜM SAYISI NEYORK TİMES'TEN
Adana'da bu salgın esnasında kaç kişinin hayatını kaybettiğine dair şimdilik bir kayda ulaşılamamıştır. Ancak, Adana'da olmayan bu bilgi, Taaaaa... ABD'den geldi. New York Times Gazetesi sayıları şöyle bildirdi:
"Mayısın son haftasında 50 vaka 30 ölüm, Haziran ayının ilk haftasında 200 vaka ve 100 ölüm, Haziran'ın ikinci haftasında 350 vaka 200 ölüm, tespit edilmiştir..."
Bu yazıyı kaleme almak için araştırmasından yararlandığım Kurtuluş Demirkol, bu sayılar için: "Sayıların küsüratsız oluşu verileri tartışmalı hale getirmiştir" yorumunu yapmıştır.
3. Bölümde Dönemin Bunamış ve Cahil Valisi ve Çukurova'da salgın için ilk Bilim Kurulunda görev alan doktorlar
Fotoğraflar, Haluk Uygur'un, Adana'nın Eski Fotoğrafları Grubunda paylaştığı "İlk Çağlardan Günümüze Çukurova'nın Tıp Tarihi" kitabından alınmıştır. Gruba ve Kendisine teşekkür ederim.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.