1. YAZARLAR

  2. Ali Talaş

  3. Adana Demirspor'un İlk Avrupa Macerası
Ali Talaş

Ali Talaş

Spor yazarı

Adana Demirspor'un İlk Avrupa Macerası

A+A-

‘Adana Demirspor UEFA Konferans Ligi 2. Ön Eleme turu mücadelesi için Romanya’nın Cluj kentine uçtu’. Rüya gibi ama gerçek. Yıllardır kent, ilçe, kasaba seçmeksizin Adana Demirspor’un adının olduğu her yere bayrağını taşıyan, iki lafından biri ‘hep hüzün acı ve keder’ olan taraftar artık Avrupa’da! Bir şehrin hayali gerçek oldu. Çocukken oyun konsollarında bile zor hayal ettiğimiz takım artık Avrupa’nın en büyük sahnelerinden birinde. İşin arka planının ne kadar zor olduğunu, nerelerden gelindiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Buralara gelişimizde emek, disiplin ve kararlı bir yönetim var. Tekrar buradan Başkan Murat Sancak’a teşekkürlerimizi sunuyorum. Ne kadar teşekkür etsek az…

Adana Demirsporlu olan herkes bilir ki; bu takımı sadece sevmek yetmez. Takıma emek vermek gerekir, katkı yapmak gerekir. Kimi zaman maça giderek, kimi zaman pankart boyayarak, kim elinden ne gelirse yapmak ister. Bende bir talihsizlikten dolayı Romanya’ya gidemediğim için tarihimizde ki ilk Avrupa maceramızı kaleme alarak hem Romanya’da ki hem de Adana’da olan taraftarlarımıza bu güzel hikâyeyi paylaşarak maç havasına sokmak istedim.

50c6f7f7-e088-4c45-b843-caeaeedc9d8d.png

Futbolda İstanbul hegemonyasının zirvede olduğu yıllarda Anadolu’dan bir takımın yaptıkları sadece yurt içinde değil yurt dışında da fark edilmeye başlandı. 1953 yılının ilk aylarında Adana Demirspor Kulübüne Yugoslavya’dan özel bir turnuva için davet mektubu geldi. Bir takımın maç için davet alması görünürde normal bir durum. Ancak maç yapacağı kulüplerin Avrupa’nın Demir Yolları takımları olması hikayemizi özel kılan noktadır. Ayrıca ülkenin diğer şehirlerinde ki ‘Demirsporların’ değil de Adana Demirspor’un çağırılması ayrı bir gurur noktasıdır.

Burada Yugoslavya Devleti’ne de ayrı bir parantez açmak isterim. Yugoslavya; şimdilerde Bosna-Hersek, Sırbistan, Hırvatistan, Makedonya, Kosova, Slovenya gibi ülkelerin bulunduğu alanda bu milletlerin tek bir çatı altında yaşadığı 2. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan bir devletti. Savaştan önce krallıkla yönetilen ülke, savaştan sonra ‘sosyalist’ bir yönetim anlayışı ile yeniden kuruldu. Dönemin Avrupa’sının ve Yugoslavya’nın en önemli başkanı da Josip Broz Tito’dur. Tito her ne kadar sosyalizm ile ülkesini yönetse de Soğuk Savaş döneminde ne Rusya’ya ne de ABD ile yakınlaşmış Bağlantısızlar Hareketi ile kendi karakterini ortaya koymuştur. Bana göre; Sosyalist Tito’nun ve Yugoslavya Devletinin Adana Demirspor’u davet etmesi sıradan bir maçın çok ötesinde bir durumdur. 

Lig maçları nedeni ile Adana Demirspor ancak Nisan ayının ortalarında Yugoslavya’ya gidebildi. Bölge maçlarını bitirdi, Bölge Şampiyonu apoletini taktı öyle yola çıktı. Kulüp hazırlıklarını tamamlayıp 10 Nisan 1953 sabahı davetin ruhuna uygun olarak tren yolculuğu ile Yugoslavya’ya hareket etti. Kafile hareket etmeden de onları hiçbir zaman yalnız bırakmayan aileleri ve taraftarlar tren garında hazır bulunuyordu. Coşkulu bir uğurlama sonrası lokomotif, yaklaşık 30 kişi ile 6 gün sürecek uzun yolculuğuna başladı..

Adana Demirspor Kafilesi; Kemal Akın (Kafile Başkanı), Dr. Yılmaz Birsel, Ahmet Aydın ve Hasan Telli (İdareciler) Mehmet İkigül (Masör)

29f8a274-f1ac-4e3a-b9e3-ee457a8ca041.png

Futbolcular; Muharrem Gülergin, Selami Tekkazancı (Füze), Fahri Adlı, Mehmet Erhallaç, Necati Yakar, Oğuz Dolunay, Kemal Bilgiç, İhsan Ermurat, Coral, Ahmet Arıboğan (Met), Lütfi Erdem Ali Filiksaç, Gültekin Dolunay, Bedri Sensert, Ayhan Torunay, Mustafa Gülergin, Rıza Yamaç, Murat Babayiğit. (Bu kafilede Mehmet Erhallaç Adana İdmanyurdu’ndan, Ali Filiksaç namı değer ‘Çörekçi Ali’ Milli Mensucat takımlarından dahil olmuştur)

Takımımız 16 Nisan günü ilk maçını yapmak için şuan Sırbistan sınırları içinde bulunan Subotica şehrine ulaştı ve oteline yerleşti. Altı günlük yolun üstüne hemen ertesi gün ilk maçını yapmak için sahada ki yerini aldı. İlk maçı Subotica şehrinin ‘Spartak’ takımı ile oynayacaktı. Oynayacaktı ama hem yorgunluk hem de sahanın yağmurdan dolayı ıslak ve kaygan olması takımı bir hayli zorlayacaktı. Öyle de oldu.. İlk yarıyı 3-0 geride kapatan takımımız ikinci devrenin başlarında Selami Tekkazancı (Füze)’nın ayağında bulduğu golle umutlansa da zemin şartları ve kaleci hatalarından dolayı maçı 6-1 gibi bir skorla kaybetti. Nisan ayında güneşte kavrulmaya alışık Adana çocukları Yugoslavya’nın sert havası ve sert oyun ile karşılaşınca fark kaçınılmaz oldu. Bu sonuçtan sonra pes mi ettiler? Asla! Bir günlük dinlenmenin ardından ikinci maç için Niş şehrine geçtiler. Farklı mağlubiyetin etkisini üzerinden çabuk atan takım Niş şehrinin karma takımı ile yaptığı maçta; oyuna hızlı başlayarak ilk devrenin başlarında Füze Selami’nin kaydettiği iki gol ile öne geçti. Ardından aleyhine çalınan iki penaltı ile durum eşitlendi. İkinci yarı iyi bir oyunla Selami ve Ayhan’ın ayağından 3 gol bulan takımımız maçı 5-2 galip tamamladı.  Takımın Avrupa’da galip gelmesi Adana’da da adeta gündem olmuş, halk arasında büyük sevinçle karşılanmıştı.

06248ac1-5b52-4d6a-a6ca-b5a5eb4d1dae.png

Adana Demirspor üçüncü ve son maçını oynamak için Sarajevo yani şuan da Bosna Hersek’in başkenti olan Saray Bosna şehrine hareket etti. Burada yine şehrin Demir Yolları takımı ile karşılaştı. İlk iki maçın kadrosunu bozmayan Demirspor ilk yarı da Oğuz’un talihsiz hatası ile geri düşmüş ancak devre bitmeden Füze Selami’nin kaydettiği gol beraberliği getirmişti. Maçta ikinci devre başlayınca takımımız da yorgunluk kendini göstermeye başlamıştı. Yol yorgunluğu üzerine saha ve zemin şartları birde maç temposu eklenin ikinci yarı defans hattının zayıflaması ile kalesine gelen 3 gole engel olamamış ve sahadan 4-1 mağlup ayrılmıştır. Böylece Demirspor Yugoslavya seferini 2 mağlubiyet ve 1 galibiyetle tamamladı ve memleketin yolunu tuttu..

Adana Demirspor Yugoslavya seyahatinde gittiği 3 şehirde de oldukça iyi karşılandı ve memnun olarak yurda döndü. Oynadıkları maçlar ve kamp sırasında orada yaşayan Türkler Demirspor’a oldukça ilgi gösterdiler, yalnız bırakmadılar. Öyle ki yurda dönerken coşkulu bir şekilde uğurladılar. Takımımız Adana’ya indiğinde de yine coşkulu bir şekilde karşılandı ve tebrikleri kabul etti.

İşte bu Adana Demirspor’un ilk Avrupa macerasıydı. Yazmak bize nasip oldu. Belki daha nicelerine kim bilir? 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.