1. YAZARLAR

  2. Barış Avcı

  3. 88 yıl yaşadı, 188(!) film çekti giderayak Adana seyircisinin büyük sırrını ifşa etti!
Barış Avcı

Barış Avcı

@barisavci

88 yıl yaşadı, 188(!) film çekti giderayak Adana seyircisinin büyük sırrını ifşa etti!

A+A-

Türk Sinema Tarihi’nin ‘araya parça giren yılları’nın star oyuncusu Aydemir Akbaş ‘giderayak’ Adana sinema seyircisinin ‘çok bilinen ama az dillendirilen’ bir sırrını ifşa etti. ‘Seks filmleri furyasının’ en çok performans sergileyen oyuncusu Akbaş, ‘Adana seyircisinin filmlerine gösterdiği büyük ilgi sonucu star olabildiğini’ söyledi.

Adana sinema seyircisi Aydemir Akbaş’ı star yapmakla meşgulken, şehrin yerel gazeteleri ‘seks filmleri furyasını’ nasıl değerlendiriyordu? 4 Temmuz 1972 tarihli Çukurova’da vatandaşların ‘seks sahnelerinden’ şikâyet ettiği, 3 Şubat 1976 tarihli Yeni Adana, ‘seks filmlerinin beyaz zehir kadar tehlikeli’ olduğunu yazıyordu.

25876a5e-d6f3-4301-96b3-60e6258baebc.jpeg

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin her anlamda batıya açılan kapısı olan Adana sinema sektöründe de önemli bir kavşak noktasıdır. Adanalı sinema işletmecilerinin ‘ilgi gösterdiği filmlerin’ bahse konu bölgelere dağıtılmasında da önemli bir eşik olduğu tespit edilince Yeşilçam’ın hassas noktalarından biri haline geldi Adana.

adf5983f-75be-4831-ab6d-e41a5f2e61af.jpeg

Adana’nın Türk Sinema Sektörü açısından nasıl bir hassasiyet taşıdığı Aydemir Akbaş’ın bir açıklamasıyla yeniden gündeme geldi. Yeşilçam’ın akademide ‘araya parça giren yıllar’ diye de kategorize edilen ve fakat halk arasında ‘Seks Filmleri Furyası’ şeklinde anılan döneminin starlarından olan Akbaş, kendisinin ‘bir gecede’ nasıl sinema yıldızı olduğunu bakın nasıl anlattı;

6afeb837-4270-4d54-90db-f0e15e36a820.jpeg

“… Şimdi sen beni Adana’ya koy benim karşıma kimse çıkamaz. Kimse çıkamaz. Beni star yapan Adana. Adana seyircisi. Zaten starları Adana tayin eder. Bütün starları, hakiki starları. Ben bir gecede oldum. Bir seansta. Adana’da. Filmin seansı 11’de başladı, 12’de yarımda bitti. Saat öğleden sonra 2’de, 3’te üç tane başrol anlaşması yaptım. Taksim Parkı’nda Atıf Yılmaz ve Apo’ya beraber. Güneydir, Adana’dır star yapan, parayı veren….”

01d41ad4-ab31-4ff5-97fa-17bf07ad1dc7.jpeg

Aydemir Akbaş’ın kendisine gösterdiği ilgi nedeniyle ‘öve öve bitiremediği’ Adana seyircisinin sinemalarda büyük ilgi gösterdiği seks filmlerinin sinema tekniği açısından analizi bu yazının ana konusu değil. (En azından bu yazının.) Seks filmleri furyasının yoğun yaşandığı yıllarda Adana yerel gazetelerinin konuyu yaklaşımı seyircilerin alakalarıyla taban tabana zıt olmuş.

c8c8fdd7-396e-4c13-a4e2-2e2098129e3e.jpeg

4 Temmuz 1972 tarihli Çukurova Gazetesi birinci sayfasından geniş yer ayırdığı habere, ‘Yeter Artık!’ başlığını atmış. Özetle, ‘seks filmleri beyaz zehir kadar tehlikeli’ denilmiş haberde. Filmler eleştirilmiş ama ‘uyuşturucu kadar tehlikeli’ bulunan bir seks filminin afişinin aynen kullanılmasından da geri durulmamış. O yıllarda Aydemir Akbaş kadar etkin bir performans sergileyen Ali Poyrazoğlu’nun ‘Kazım’a ne lazım?’ isimli film afişi herhangi bir sansür uygulanmadan gazetede birebir kullanılmış.

c88eb0cf-0800-4552-b79d-53b1d151d260.jpeg

Gazetenin ‘Yeter Artık!’ diyerek isyan ettiği filmlerin isim listesini ‘işte filmlerimizden bir kaçı’ başlığıyla vermesiyse bugün için tezat göründü gözümüze. Hem eleştirip hem ‘filmlerimiz’ diye sahiplenilen filmlerin isimleri şöyle; “3 tavuk bir horoz, 3 atış 25, İşte kapı işte sapı, Parçala Behçet, Fırtına Behçet, Okşa ama incitme, Seveceksen sev artık, Öpme sev, Canım de bana, Bekaret kemeri, Tak fişi bitir işi, Ayıkla beni Hüsnü, Tokmak Nuri, Civciv çıkacak kuş çıkacak, Yok devenin başı, Yeni beni Melahat, Tamam mı devam mı?, Şipşak basarım, Kocam erkek mi?”

4 Temmuz 1972 tarihli Çukurova Gazetesi’nde konu bir karikatür eşliğinde verilmiş. “Seks sahnelerinden şikâyet ediliyor’ başlıklı habere eşlik eden karikatürde henüz kundaktaki çocuklarını bebek arabasına yerleştiren anne babasına kızan bir küçük oğlan çocuğu görüyoruz; “Yine mi sinema? Bu gidişle bebeğin ahlâkını bozacaksınız!”

“ŞİKÂYET EDEN KADAR MEMNUN OLANLARDA VAR”

Aydemir Akbaş’ın filmlerine gösterdikleri yoğun ilgi nedeniyle Adana sinema seyircisine teşekkür ettiğini biliyoruz. Peki, bu mevzunun en önemli cephesini oluşturan sinema işletmecileri? İşte bu cephenin de sesini yine dönemin gazetelerinden işitiyoruz: Seks filmleri, sinemaları iflastan kurtarmış!..

“Adana’da özellikle seks filmi oynatmakla ün yapan bazı sinemaların işletmeci ve sahipleri Televizyonun rekabetine dayanabilmek için seks filmi oynatmak zorunda kaldıklarını söylemekte. “Bu filmler olmasaydı, bugün Adana’da birçok sinema kapanmak zorunda kalırdı” demekteler.

Seks filmleri sayesinde ayakta durabildiklerini söyleyen sinemacılar kentimizin bazı sinemalarında aile filmleri oynatıldığını ancak bu sinemaların iş yapamadığını ileri sürmekteler. Hatta “Sanat değeri çok yüksek filmler seyirci bulamamaktadır’ demekteler.

Seks filmleri oynatan sinemaların işletmeci ve sahipleri ortak bir ağızla diğer sinemaların ya kapanacaklarını ya da kendilerini yenilemek zorunda kalacaklarını söylüyorlar.

İşte bir seks filmi afişi… Filmin adı; Yeni beni Melahat. Filmin adını görüp de konusunu merak edenler az çok tahmin de yürüterek sinemaya hücum ederek filme Adana’da gişe rekorları kırdırdılar. Böylece ‘Ye beni Melahat’ filmi birçok sanat filminden daha fazla iş yaptı. Böylece sinema sahibi de film oynadığı sürece bayram yaptı.” (4 Şubat 1972, Çukurova Gazetesi)

İşte böylece Yeşilçam’ın şimdi mahcup şekilde anımsadığı 70’li yıllarda Adana sinema seyircisinin bahse konu filmlere ilgisini dönemin belgeleri ışığında görmüş olduk.

Seks Filmleri Furyası’nın aranılan yıldızı Aydemir Akbaş’ın vefatından bir süre önce dillendirdiği Adana sinema seyircisinin ne tür filmlere ilgi gösterdiği konusu daha çok su götürür. Adana sinema seyircisinin ‘star’ yaptığı Aydemir Akbaş’ın hayat hikayesine ve filmografisine bir bakışla bu bahse şimdilik ara verelim.

66c02f69e22720552ef5d732.webp

AYDEMİR AKBAŞ’I TANIYALIM

1936 yılında Arnavut bir baba ve Sürmeneli bir annenin oğlu olarak İstanbul Feriköy'de doğdu. Babası Balkan Savaşları'nda İstanbul'a geldi. Amcası Hareket Ordusu mensubuydu. Galatasaray Lisesinde eğitim gördükten sonra bir süre gazetecilik yaptı.

Gazetecilik yaparken tanıştığı Altan Erbulak'ın yönlendirmesiyle tiyatro oyunculuğuna başlayarak Gülriz Sururi, Ayfer Feray, Nisa Serezli, Ali Poyrazoğlu gibi tiyatro dünyasının isimleriyle beraber çalıştı. Keşanlı Ali Destanı, Direkler Arası, Zilli Zarife, Ferhat ile Şirin gibi oyunlarda rol aldı.

1968 yılında Ayfer Feray – Nisa Serezli Tiyatrosu’nda 7 Kocalı Hürmüz oyununda rol aldı. 1969 yılında Gülriz Sururi–Engin Cezzar Tiyatrosu’nun ortaklarından biri oldu. Burada Nikâh Kâğıdı, Düşenin Dostu oyunlarında rol aldı. Birçok tiyatro oyununun yönetmenliğini yaptı.

Aydemir Akbaş sinemaya 1964'te Atıf Yılmaz'ın yönettiği Keşanlı Ali Destanı adlı film ile geçti. Bir süre Yılmaz Güney'in filmlerinde oynadı.

1974 yılında Yeşilçam seks filmleri furyasında çok sayıda erotik komedi filminde rol aldı. Daha sonraki yıllarda İbrahim Tatlıses ile çalışarak senaryo çalışmaları yaptı.

Cem Davran ile çevirdiği Avrupalı Ekim 2007'de gösterime girdi. Şafak Sezer ile Kolpaçino serilerinde rol aldı. Aydemir Akbaş oyuncu olarak çoğu komedi türünde olmak üzere 200’e yakın filmde rol almış, 8 kez de yönetmen koltuğuna oturmuştur. Bunun dışında 30 kadar tiyatro oyununda oynadı. Ayrıca birçok TV dizisinde rol aldı. 33 filmin senaryosunu yazdı.

Türkiye'nin yaşayan en eski spor yazarlarından biriydi. Aynı zamanda Galatasaray taraftarı ve Galatasaray Spor Kulübü üyesiydi.

Akbaş, 1964 yılında evlendiği eşi tiyatro oyuncusu Beyhan Benek’le iki kez boşanmış, üç kez evlenmiştir. 2 erkek 1 kız kardeşi vardır. Kardeşlerinden Erdinç Akbaş da bir dönem oyunculuk yapmıştır. Ailesinin muhafazakâr olduğunu söylemiştir.

15 Ağustos 2024 tarihinde evinde baygın bulunması sonucu hastaneye kaldırılan ve iki gün yoğun bakımda tutulan Akbaş, 17 Ağustos 2024 tarihinde 88 yaşında hayatını kaybetti. Cenazesi 18 Ağustos günü Feriköy Mezarlığı'na defnedildi.

Aydemir Akbaş 200’e yakın sinema filminde oynadı. Yeşilçam’ın ‘mahçup yıllarına ait’ sinema filmlerinin isimleri o dönemin ruhunu yansıtmaya yeter de artar bile. İşte o filmlerden bazıları;

Kazım'a Bak Kazım'a (1975), Vay Anasına (1975), Amigo Hüsnü (1975), İkimiz Bir Fidanız (1975), Kazım'a Ne Lazım (1975), Plaj Horozu (1975), Erkek Kazım (1975), Ördek Çıkacak Kaz Çıkacak (1975), Tantana Kemal (1975), Gariban Şakir (1975), Ayıkla Beni Hüsnü (1975), Çapkın Kızlar (1975), Elma Şekeri (1975), Alemin Keyfi Yerinde (1975), Çukulata Sevgilim (1975), Parayla Değil Sırayla (Ali Cengiz Oyunu) (1975), Bitirimler Sınıfı (1975), Beş Atış Yirmibeş (1975), O Kadınlar (1976), Ah Ne Güzel Nane Şekeri (1976), Avanak (1976), Dağılın Kazımlar Geliyor (1976), Kolombo Şakir (1976), Nazmiye'nin Koltukları (1976), O Biçim Miras (1976), Bitirim Hüsnü (1976), Al Gülüm Ver Gülüm (1977), Delidir Ne Yapsa Yeridir (1977), Ava Giden Avlanır (1977), Bazıları Cacık Sever (1977), Hızlı Giden Yorulur (1977), Güneş Ne Zaman Doğacak (1977), Yeşilçam Sokağı (1977), Zeynel ile Veysel (1977), Balkona Etti (Haydar) (1978), Çarli'nin Kelekleri (1978), İster Gül İster Ağla (1978), Şerefsiz Şeref (1978), Hanım Evladı (1978), Kendin Pişir Kendin Ye (1978), Yüzme Bilmiyorsan İşin Ne Ağaçta (1978), Bionik Ali Futbolcu (1978), Oooh Oh (1978), Yedi Yürekli Şaban (Çapkınlar Kralı) (1978), Astronot Fehmi (1978), Acemi Dolandırıcılar (1979), Süper Selami (1979), Afferin Çocuğa (1979), Bacanak (1979), Tatlı ve Güzel: İstanbul Geceleri (1979), Ay Aman Of (1979), Öttür Kuş Ömer (1979), Binlik Nail (1979)

Önceki ve Sonraki Yazılar